|
|
|
|
|
"İnek eti yemek niçin yasaktır?"
|
|
GEO Dergisi insanoğlunun ezelden beri uzak durduğu yiyecekleri ele alıyor. Yasakların tarihsel temeli ise çoğunlukla bilinemiyor.
Sabah Gazetesi / Merkez Dergi Grubu'nca yayınlanan GEO Dergisi'nin şubat sayısını gördünüz mü? Kapak konusu olarak işlenen bir araştırma var: Beden, Ruh ve Açlık. İnsanoğlunun beslenme alışkanlıklarını ele alan araştırma, hemen sağlığa giden yola bağlanıyor. Öyle ya, insanlık ortalama yaşam süresinin uzadığı coğrafya ve toplumlarda özellikle ileri yaşları sıhhatle geçirmek için bu konulara sarmış durumda. İleri döneme mahsus diye bildiğimiz dertlerin ise çoğunun bu dönemde, hatta çocukluktaki yanlışlar sonucu ortaya çıktığını da artık biliyoruz. GEO'nun "dosya yazısı" bütün bu konuları ele alıyor. Kalıtsal yapımızı ele alırken çok ilginç bir sahaya da bakıyor. İnsanoğlunun ezelden beri uzak durduğu yiyecekler. Kim, neden uzak durmuş genel bir döküm sunuyor. Dünyayı gemiyle dolaşan James Cook 18. yy. sonunda, Polinezya dilinde "Uzak dur!" anlamına gelen tabu kelimesini Avrupa'ya getirdi. Polinezyalılar'ın dinsel inançlarına göre tabu ilan edilen nesneden kesinlikle uzak durulmalıydı, çünkü bunlarda tehlikeli güçler vardı. Örneğin Tonga Adası'nda bir kabile reisi, maiyetinden birine görev vererek belirli tarım ürünlerinin gelecek hasada kadar tabulaştırılmasını isteyebiliyordu. Bunun amacı, ürünlerin vaktinden önce yenilmesini önlemekti. Hangi nedenlerle bazı besinlerin tabulaştırıldığı tarihsel açıdan çoğu durumda tam aydınlatılamıyor. Besin tabularının en bilineni İslam ve Yahudilik'teki domuz eti yasağı. Yahudi din bilginlerinin kitaplarında, memeli hayvanlar içerisinde toynağı ikiye ayrık, geviş getiren türlerin "koşer" (helal) olduğu ve yenilebileceği, ötekilerin " trefe" (haram) olduğu yazılı.
TOPLUMSAL EŞİTSİZLİK Hintlilerin inek tabusu MÖ 1500 yıllarında ülkeye çoban göçerlerin gelip yerleşmesine dayanır. Rivayete göre Tanrı Krişna sığır çobanı olarak yetişmiştir. Böylece ineğe ana statüsü tanınır ve bu hayvan "bütün dilekleri yerine getiren" varlık olarak kutsanır. Antropolog Marvin Harris ise bu tabunun temelinde akılcı nedenlerin yattığını söylüyor. Sığırın tarlanın sürülmesinde, tezeğin de gübre ve yakıt olarak kullanılması, etinden çok daha büyük ekonomik değerlere sahipti. Toplumsal eşitsizliği sürdürmeye yönelik bir tabuya Yeni Gine yaylalarında rastlanıyor. Etin en iyi parçalarını yemenin kadınlara yasaklanmış olması, erkeklerin çıkarına. Görüyor musunuz, mutfak kültürünün yasak bahçeleri nasıl oluşmuş!
|
|
|
|
|
|
|
|
|