"Oyun bitti mi?" yeni mi başlıyor

Türkiye'nin yakın tarihi devletle iç içe veya devletin kimi organlarının denetimindeki çetelerin tarihi olarak da okunabilir.
Bu tarihin en çarpıcı yönü, karanlıkta kalmış olmasıdır.
Bugün herkes hukukun üstünlüğü, demokratik sistemden bahsediyor olsa da, "seçilmiş iktidarların" güçlerinin gelip çarptığı duvarlardan biri de "çeteler" olarak karşımıza çıkıyor.
Şimdi de karşımızda bir sauna çetesi var.
Yine bir şubat ayındayız. Aczmendiler, Fadime'ler, hocalar gündemden düştü, gizli kameralı, seks kokulu, hakimli, bürokratlı, yüzbaşılı bir çeteyi konuşuyoruz.
Konuşuyoruz ama çoğunluk temel konuları teğet geçiyor.
Umur Talu günlerdir ısrarla yazıyor ve soruyor ama kimse üzerine pek alınmıyor.
Şemdinli olayının üstü örtüldüğü gibi, Susurluk uyutulduğu gibi, 12 Eylül'ün tetikçilerini yönlendiren çetelerin üstüne hiç gidilmediği gibi, kadınkız öyküsüyle avutuluyoruz.
Aralarında Özel Kuvvetler mensubu bir yüzbaşının da bulunduğu çete üyelerinin evlerinde MİT belgeleri, Özel Kuvvetler'e ait özel bilgiler, hatta infaz listesi bile bulunduğu söyleniyor.
Zaman gazetesinin dünkü haberine göre, çetenin haberleşme sisteminde sanat aşkı ağır basmış.
Eskiden darbelerde askerler önce radyo yönetimini ele alırdı, şimdi radyolar çoğaldı bu iş imkansız hale geldi ama radyonun faydaları tükenmedi.
Sauna çetesi de, haberleşmesini şarkılar üzerine kurmuş.
Denetimlerindeki bir radyodan yayınlanan şarkılara göre hareket kararı almışlar.
Mesela Mustafa Sandal'ın 'Tek Geçerim' şarkısı ulaştırma şebekesine taarruz, Ayna'nın 'Çayımın Şekeri' fabrikalara sabotaj, Kayahan'ın 'Gönül Sayfam' isimli şarkısı faaliyete geçme emri, Barış Manço'nun 'Dağlar Dağlar'ı gerillaya iltihaka hazırlan anlamına geliyormuş.
Çete, amacına ulaştığında çalınacak şarkı ise Muazzez Ersoy'un 'Oyun Bitti'si olacakmış.
Yıldızlar geçidi gibi bir repertuvar.
Listenin çarpıcı yönü ise, çetenin seks kasetleri çekmek, hakimsavcı ayarlamaya çalışmak dışında ülke istikrarı bozma hedefiyle hareket ediyor olması.
Seçilmiş iktidarı, şiddet ve terör yoluyla istikrarsızlaştırmaya çalışan bir örgütle karşı karşıya olduğumuz anlaşılıyor.
Şimdi ne olacak?
Tarihin bize gösterdiğine ve öğrettiğine göre, hiçbir şey.
Bu ülke toprakları ne yazık ki, kendi meşru iktidarının altını oymaya çalışan oluşumların üstüne gidebilecek bir iktidar göremedi.
Biz banyo, kamera hikayelerini okurken gündem değişecek ve Sauna Çetesi de yakın tarihimizdeki karanlık sayfalar arasındaki yerini alacak.
Bu gidişat da, halkta korku ve panik yaratarak siyasi iktidarı sarsmaya hazırlananların elini biraz daha güçlendirecek.
Muazzez Ersoy'un Oyun Bitti şarkısının radyoda çalınamamış olması, oyunun bittiği anlamına gelmiyor.
Anlaşılan o ki, sistemin değişmesinden rahatsız olanların sahneye koymaya çalıştıkları büyük bir oyunun henüz başındayız.