| |
|
|
Direnilseydi ne olurdu?
REFAH Partisi ile Doğru Yol Partisi'nin kurduğu "Refahyol" hükümeti, 28 Şubat kararlarına "direnseydi" ne olurdu? Başbakan "bu kararları" imzaladı. Ya "imza etmiyorum" deseydi.
Demirel'e "bunu" sorduk. "Dosyaları" açtı. "Benim bir beyanım var... Bu söylemim çok önemsendi" dedi. - Hangi beyanınız? - 9 Mart 2000'de, Ali Kırca'nın Siyaset Meydanı'ndaki bir söylemim.
Siyaset Meydanı saat 23.30'da başlamış. Ertesi sabah saat 04.00'e kadar sürmüş. Çok izlenmiş. Ve "çeşitli çevrelerce çok önemsenmiş." İşte Siyaset Meydanı'nın "sayfalar dolusu bant çözümünden" Demirel'in "çok önemsendiğini söylediği" bölüm:
Türkiye Cumhuriyeti laik ve üniter devlet olarak kurulmuştur. Dünyanın bu bölgesinde eğer huzur ve sükun ile ülkede iç barış varsa, devletin büyük Atatürk tarafından çok iyi temele oturtulmasındandır. Bu çağdaş devlettir. Din ile devlet ayrılmıştır. Şeriat hukukundan, pozitif hukuka dayanan bir devlet yapısına gelinmiştir. Cumhuriyet, şeriat hukuku yerine pozitif hukukun konulmasıdır. Ama birtakım çevreler bunu istemiyorlarsa, itirazları pozitif hukuka, talepleri şeriat hukukuna ise, o irticadır. Türkiye'de böyle talepler vardır. İrticaya karşı çıkmak vatandaşın dini duygularına karşı çıkmak değildir.
Demirel 28 Şubat için "hassas konu" dedi. "Her türlü yanlış anlamaya müsait olduğunu" söyledi. Ve ekledi: - 9 Mart 2000'de Siyaset Meydanı'nda söylediklerimin altını çizin. Demirel'in "altını çizin" dediği satırlar:
28 Şubat kararlarını birtakım çevreler istismar etmiştir ve etmeye devam ediyor. "28 Şubat kararları vatandaşın dini duygularına aykırıdır" biçiminde istismarlar olmuştur. 28 Şubat kararlarının üzerinden 3 yıl geçti. Bu 3 sene içinde benim hangi vatandaşım dini inançlarını yerine getirmede ondan önceki yıllara nazaran güç duruma düştü? Camiye mi gidemediler? Hacca mı gidemediler, oruç mu tutamadılar? Zekat mı veremediler? Hayır. Ama camiye, okula, kışlaya siyaset sokacaksınız. Gelin ülkeyi idare edin.
Ali Kırca'nın 9 Mart 2000'deki Siyaset Meydanı'ndan, Demirel'in "bugün mutlaka yazılması gerek" diye işaretlediği "son bölümü" de sunuyoruz. Zira bu bölümde "28 Şubat kararlarına direnilseydi ne olurdu" sorusunun da yanıtı var: 28 Şubat kararları, vatandaşın dini duygularını incitmek için değil, aksine onları korumak için alınmıştır. 28 Şubat kararları, İslam ve Müslümanlıkla mücadele değil, Müslümanlık ve İslamın kullanılmamasıdır. 28 Şubat kararlarına direnilseydi acaba ne olurdu? Kimse itiraz etmedi zaten. Yani MGK'da kimse itiraz etmedi. Ama daha sonra itiraz etmiş gibi göründü. Orada, o kurulun içinde olan herkesin imzası vardır.
|