| |
|
|
Bir şarkı, bir şiir ve Hasan Ali Yücel...
ANILAR.
TÜRK eğitimine ömrünü vermiş ve 193846 arasındaki Milli Eğitim Bakanlığı döneminde sisteme damgasını vurmuş olan Hasan Ali Yücel'in (18971961) ölüm yıldönümüydü 26 Şubat Pazar günü. Hasan Ali Yücel, babam Cemil Sait Barlas'ın hem İstanbul Lisesi'ndeki "Mubassır"ı ( Bir çeşit veli, gözetimci), hem de siyaset yaşamında çok sevdiği arkadaşıydı. Evimizi sık sık ziyaret ettiğini çocukluk yıllarımdan hatırlarım. O'nu bugüne taşıyan bir beste, bir de şiir var aklımda. Beste, Hasan Ali Yücel'in Suzinak şarkısı: "Sen bezmimize geldiğin akşam neler olmaz Aşkın beni sermest ediyorken keder olmaz Ölsem de senin uğruna canım heder olmaz Sen saçlarımı öptüğün akşam neler olmaz" Şiir ise, Hasan Ali Yücel'in oğlu Can Yücel'in "Hayatta En Çok Babamı Sevdim "i: "Hayatta ben en çok babamı sevdim. / Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk / Çarpı bacaklarıyla - ha düştü, ha düşecek / Nasıl koşarsa ardından bir devin, / O çapkın babamı ben öyle sevdim. / Bilmezdi ki oturduğumuz semti, / Geldi mi de gidici hep, hepp acele işi! / Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi. / Atlastan bakardım nereye gitti, / Öyle öyle ezber ettim gurbeti. / Sevinçten uçardım hasta oldum mu, / 40'ı geçerse ateş, çağ'rırlar İstanbul'a, / Bi helallaşmak ister elbet, diğ'mi, oğluyla! / Tifoyken başardım bu aşk oy'nunu, / Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu. / En son teftişine çıkana değin / Koştururken ardından o uçmaktaki devin, / Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için / Açıldı nefesim, fikrim, canevim. / Hayatta ben en çok babamı sevdim." O'nu bir şarkı, bir şiir eşliğinde saygıyla anıyorum.
|