|
|
|
|
|
|
Bu grubu para için kurmadık
Ankaralı dört gencin kurduğu seksendört'ün üyeleri, tek amaçlarının müzik yapmak olduğunu söylüyor. Tuna, Okan, Erdem ve Serter, konserler dışında bar programlarına hiç sıcak bakmıyor.
Altı yıldır bir arada olan Seksendört; Tuna (vokal ve gitar), Okan (bas gitar ve geri vokal), Erdem (gitar ve geri vokal) ve Serter'den (davul) oluşuyor. İlk yıllarında sahnede İngilizce cover yapan ve kendi bestelerini çalan, sonrasında ise Türkçe coverlar ve sanat müziğindeki önemli şarkıları yorumlayan grup; 'Ölürüm Hasretinle' isimli şarkılarının internette yayılmasıyla ciddi bir hayran kitlesine ulaştı. Bugüne kadar 500'e yakın ve çoğunluğu üniversitelerde hem ana hem de alt grup olarak konserlere çıkan Seksendört'ün 'Ölürüm Hasretinle'si, radyolarda da en çok istek alan şarkı haline geldi. Müzik listelerinde de üst sıraları işgal etmeye başlayan şarkı, söz ve müziğindeki duygusallıkla kitleleri etkilemeyi de başardı. Cosmogirl dergisinin şubat sayısına röportaj veren Seksendört; nasıl bir araya geldiklerini, müziklerini ve gelecekteki projelerini anlattı.
'BİZ ROCKÇIYIZ"
* Birçok kişi bizi 'Hacettepeli' olarak tanıyor. Grubun eski ismi bu değildi. Hacettepe'de çok konser verdik ve orada çok seviliyorduk. Belki orada okuduğumuzu düşünerek bu ismi takmışlardır. Oysa bizde hiç kimse Hacettepe Üniversitesi'nde okumadı.
* Biz bir rock grubuyuz. Sadece bir parçaya göre değerlendirme yapılmasına karşıyız. Sadece çıkış parçamız olan 'Ölürüm Hasretinle'yi dinleyenler bizi arabesk bir grup sanıyor. Ama albümü dinledikten sonra böyle bir şey olmadığını anlıyor.
* Arabesk kötü bir şey değil. Herkesin içinde derinlerinde bir yerlerde arabesk şarkılar yatar. Hepimiz bu şarkıları dinledik ve dinliyoruz da. Bize arabesk yakıştırması yapanların konuyla ilgili bilgiye sahip olmaları gerekiyor. Biz altı yılda 500 tane konser vermiş bir grubuz.
'ŞARKI PATLAMIŞ...'
* Şarkının internette yayılması bizim dışımızda gelişti. Albümü kendimiz kaydettik sonra da firmalara sunduk. Çağan Türker'le çalışmak istiyorduk, İstanbul'a geldik ve onunla çalıştık. Sonra firmamızı kurduk. Gözümüz kayıttan başka bir şeyi görmüyordu. Günde 16-18 saat çalışıyorduk. Şarkının patladığını 15 gün sonra öğrendik. Bir de baktık ki, ortalık sallanıyormuş. Bir anda radyolar, gazeteler peşimize düştü. Ne olduğunu anlayamadık.
* İnsanların sürekli aklında tutabilecekleri bir isim istiyorduk. Seçeneklerimiz arasından 'seksendört'te karar kıldık. Herkesin bu isme yüklediği anlamlar var. Hepimizin 84 doğumlu olması ya da George Orwell'ın 1984 adlı kitabı. İsim çok önemli değil müziğimizi dinlesinler yeter.
'BİRİKİMİMİZ VAR'
* Sadece rock müzikte değil başka tarzlarda da Ankaralı patlaması görülüyor. Ama biz bu patlamanın ürünü değiliz. Bizim daha başka bir birikimimiz vardı. Her şeyi kendi imkanlarımızla yaptık. Ankara'da sıkıştığımız dönemlerde bar programları yapmak zorunda kaldık. Artık uzak durmaya çalışıyoruz çünkü biz bu grubu para kazanmak için kurmadık.
* İnternet insanların ilgisini çekmek için çok psikolojik bir ortam. İnsanlar görmedikleri kişileri seslerine göre şekillendiriyor. Bunu bir sektör haline getirmeye çalışıyorlar. Bizi de bunun bir parçası gibi kullanmaya çalışıyorlar. Biz bunu isteseydik zaten yapardık.
|
|
|
|
|
|
|
|
|