  |
|
Daum'un yanlışları
Daum'un F.Bahçe'sini artık bütün teknik direktörler ezberledi. İleride basarak orta sahayı rahatsız et. Tuncay'ın dripling alanını kısıtla. Koşmayan Alex'e markajcı verip tam pasifize et. Nobre'ye top aldırma. Duran toplarda da Önder, Luciano ve Nobre'yi kontrol altında tut. Bunların yanında da hücum girişimlerini ihmal etme. Güvenç Kurtar üç puanı kaçırdı. Ama aynı taktikle Giray Bulak üç puanı aldı. Daum'u sürekli eleştirmekten artık sıkıldım. Ama bu eleştirilere mecbur kalıyorum. Devre arasında takım yenik durumdayken Tuncay'ı çıkarıyor. Tuncay ilk yarı iyi değildi. Ama patlama yaparak rakibi bozacak en önemli silahtı. Appiah'ı sol kulvara çekti. Bu Ganalı'ya ters bir yer. Bu durum Ümit Özat'ı da olumsuz etkiledi, bir tane dahi kanat bindirmesi yapamadı. Appiah'ın da verimi düştü. Semih için üzülmemek mümkün değil. Kısa süre de görev alsa her zaman hakkını verdi. Ama yedekliğe mahkum. Son 12 dakikada sahaya girdi, futbol bilgisi ve asistleriyle arka arkaya pozisyonlar yarattı. Son saniyede Anelka'ya hazırladığı pozisyon birinci sınıftı. En önemli sorunlardan biri de Alex. Böyle bir genç beyinin bu kadar durarak oynamaya hiç hakkı yok. Daum'u bir tarafa bıraktım, Aziz Yıldırım bunu nasıl kabulleniyor. Madalyonun öbür yüzü de eğer bir teknik direktör yıldız oyuncusunu hiç koşmamasına rağmen sürekli oynatıyorsa, o teknik direktöre hiç kimse saygı duymaz. Ligin ilk yarısının ortasında bir görüşüm vardı. "F.Bahçe'nin ligde en büyük silahı duran toplar. Ama Avrupa kulvarında bu silah işlemez ters teper. F.Bahçe duran toplardan pozisyon verir" demiştim. Ligde F.Bahçe'nin bu rahatsızlığını değerlendirecek takım yoktu. Ama Ankaraspor yan toplara iyi çalışıp, Wederson gibi bir duran top ustası sahne alınca, F.Bahçe iki gol yedi. Eğer Ersen Martin yüzde yüzlük topu kaçırmasa üçüncü duran top da gol oluyordu.
|