|
|
Livaneli'den sınav sorusu
Tam da İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi master sınıfındaki öğrencilerimize sınavda ne soralım diye düşünüyorduk. Sevgili Zülfü Livaneli imdadımıza yetişti. 5 Şubat günkü yazısında (mutlaka okuyun) bizim Habertürk'de yayınlanan programdan övgüyle söz ederken bir görüşümüze takılmış. Onu tartışıyor. Biz de sınavda bu yazıyı öğrencilerimize dağıtıp tartışmalarını istedik. Kitabımızda da altını çizmiştik. Algılama Yönetimi'nin 11 temel kuralından birincisi ve en önemlisi şudur: Hedef kitlenin değerleriyle uyum içinde olmazsanız iletişimde başarılı olmanız, algılamayı yönetmeniz mümkün değildir. Livaneli'nin karşı çıktığı nokta hiç de yabana atılır cinsten değil. Diyor ki: "Galile, Mandela, Emile Zola, Nazım Hikmet, Pir Sultan Abdal, Sabahattin Ali, Che Guevara topluma ters düşmüş insanlardı. Hatta Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa, Hz. Muhammed, Hz. Yahya da öyleydiler. Hz. Ali, Nesimi, Hallacı Mansur da düzene ve iktidardaki genel geçer fikirlere ters düşmenin örnekleriydiler. Sokrates'ten Leonardo Da Vinci'ye, Hezarfen Çelebi'den Nefi'ye kadar hemen hemen herkes bedel ödemişti. Son örneğim Gazi Mustafa Kemal". Livaneli'nin örneklerinin hepsi birer çetin ceviz. Fakat üstadın dikkatinden kaçan küçük bir nokta var: Bu sıraladıkları hedef kitlelerinin değerleriyle mi çatışmışlar, yoksa kültürleriyle mi? Tabii ki ikincisiyle. Zaten kültür ile çatışmadan gelişme olmaz. İş yerinde iş yapış biçimlerini değiştirmeye yönelik her adım bir tür kültürel çatışmadır. Padişahlıktan cumhuriyete geçiş de öyle. Sokrates de, Leonardo da, Gazi de kültürel tabuları yıkmaya çalışmışlardı; değerleri değil. Değerler değişmez mi? Değişir. Yüzlerce yılda belki. Otodinamik bir süreçte. Yani dışarıdan şiddetli müdahale ile değil. Ah şu kültür ve değerler... Nasıl da birbirlerine karıştırılır ve insanların değerlerine dokunduğunda nasıl da geri teper. Bunu görmeden de ne iletişimi yönetebilirsiniz ne de ilişkileri... Not: Öğrenciler mükemmel yorumlar yazmışlar. Sevgili Livaneli isterse kendisine hepsini ulaştırabiliriz.
|