| |
|
|
Yatırımcı olmak delilik
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, işadamlarına kızıyor. Diyor ki, "Biz 44 ilde yatırım imkânları sağladık. Teşvik uygulaması başlattık. Siz hâlâ gidip Romanya'da, Bulgaristan'da yatırım yapıyorsunuz." Başbakan haklı değil. Çünkü Türkiye'de bütün çabalara rağmen yatırım iklimi tam anlamıyla hâkim olmuş değil. Birincisi bürokrasi hâlâ müthiş. Hele hele teşvik konusunda iyice felaket. Pul parası, o parası, bu parası. O imza, bu imza. Hadi gözü karartıp yatırımı yaptınız. Sonrası daha da kötü. En önemli nokta "işçilik maliyetleri." Bugün Türkiye, rakiplerine oranla çok daha yüksek işçilik maliyetine sahip. Teşvikli bölgelerdeki tüm indirimlere rağmen, yine de hem yakındaki hem uzaktaki rakiplerimize oranla ciddi bir maliyet farkımız var. Bu yer yer 5 kata kadar çıkıyor. Bir diğeri benim zamanında da çok karşı çıktığım "İş Güvencesi Yasası." Bu yasa çalışan, verimli işçiyi değil, verimsiz tembelleri koruyor. Ve yatırımcıyı ürkütüyor. İş hukuku sürekli işveren aleyhine işliyor. Bunların üzerine bir de enerji maliyetlerini koyduğunuz zaman Türkiye cazibesini iyiden iyiye yitiriyor. Sürekli değişen yasalar, yönetmelikler, vergi kanunları derken yatırım yapmak deli işi haline geliyor. Siyasi otorite bunları değiştirmek istiyor ama bürokrasi direniyor. Yatırımlar da oraya buraya kaçıyor. Bu kafayla daha da çok kaçar.
|