Biraz utanıp sıkılmak lazım
Çalışma yaşamı SABAH'la özdeşleşmiş bir insanım. Yeni Asır kültüründe yetiştim, 1989 Ağustos'unda kapıdan adımımı attığım andan itibaren SABAH'çı oldum. Çok profesyonel bir davranış olmayabilir ama SABAH'ı gerçekten çok sevdim. Bu nedenle, bu kuruma yönelik "haksız" saldırılardan, önünü kesme çabalarından çok rahatsız oluyorum. Efendim, bildiğiniz gibi SABAH 2000 yılında Etibank'a el konması nedeniyle krize girdi. Etibank'a el konmasının üzerinden iki yıl geçtikten sonra Bilgin Grubu'nun tüm şirketlerinin müteselsil borçlu ve kefil kılınması bu başarılı SABAH'ı yok olma noktasına getirdi. Rakipler ve işbirlikçileri buna çanak tutup gazetenin içini boşalttı, taklidiyle SABAH'ı tamamen batırmaya çalıştı. 8 Ağustos 2002'de Merkez Grubu devreye girdi. Hepimiz kolları sıvadık. Yayın yönetmenliğini benim üstlendiğim gemiyi Hıncal Uluç, Yavuz Donat, Salih Memecan gibi, kurumla özdeşleşmiş kimlikler terk etmedi, yepyeni bir kadro oluşturduk ve bugünlere ulaştık. Bugün Merkez Grubu, Türkiye'de çok sesliliğin, rekabetin, çalışanlara alternatif bir kurum olmanın temsilcisi olarak dimdik ayakta. O dönemde SABAH'ı batıramayanlar şimdi yolunu kesme çabası içinde. Yıllarını SABAH'a vermiş, burada yaşanan tüm olaylara tanıklık etmiş biri olarak size bazı gerçekleri yeniden hatırlatma ihtiyacı hissettim: * Öncelikle, SABAH gazetesinin isim hakkı halka açık olan SABAH Yayıncılık A.Ş'ye değil, Bilgin Yayıncılık A.Ş'ye aitti. * atv televizyonunun da halka açık SABAH Yayıncılık A.Ş ile bir ilgisi yoktu. Yani, SABAH gazetesinin isim hakkı ile atv'nin borsada işlem gören SABAH Yayıncılık A.Ş ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Şimdi, şu temel soruyu soralım: SABAH Yayıncılık A.Ş'nin borsada işlem gören hisseleri neden kapatıldı? TMSF tarafından "hortumculuk" gerekçesiyle Etibank'a el konduğu için. SABAH Yayıncılık ne zaman battı? 2002'nin başında TMSF'nin Etibank sebebiyle talep ettiği 1 milyar dolarlık borca SABAH Yayıncılık A.Ş. müteselsil borçlu ve müteselsil kefil kılındığı için. Bu iki olayda, yani SABAH Yayıncılık A.Ş'yi batıran iki olayda, birinci derece sorumlu bulunan kimdi? Bugün sözde yatırımcıyı korumak adına kendi gazetesinin sayfalarında hedef saptırarak Merkez Grubu'nu suçlayanlar. Üstelik Etibank'ı batırdıktan sonra SABAH Yayıncılık'ı, Medya Holding'i batırmalarına rağmen, anlaşılmaz şekilde hesap vermekten kurtulmaları yetmiyormuş gibi, SABAH Yayıncılık'ın sırtından kazandıkları 1.5 milyon dolarlık sözde mevduatı emsali görülmemiş bir skandala imza atarak devlete geçmiş bir bankadan almayı başaranlar... Haklarında kamu tarafından gönderilen 1 milyar dolarlık kesinleşmiş ödeme emri olduğu halde kamunun gözleri önünde gazete, okul, üniversite, plazalarda lüks daire sahibi olanlar. İnsanda biraz sıkılma olur. Şu cürete bakın. Hem, devlete milyar dolar borç takacaksınız hem de binlerce yatırımcıyı kendinizi kurtarmak için mağdur edeceksiniz. Bütün bunlarda birinci derecede sorumlu olmanıza karşılık hesap vermekten kurtulmanız yetmiyormuş gibi, bu olayla ilgisi olmadığı halde devletle yaptığı anlaşmayla bedeli karşılığı mal sahibi olanları suçlayacaksınız. Bu kadarına cüret değil, olsa olsa birilerinin kolu kanadı altında himaye görüyor olmanın karşılığı tetikçilik hizmeti denir.
|