Petrol-İş'in maaşlı danışmanı avukat Candoğan, ÖİB'den binlerce dolar alan hukukçuları yine tuş etti. İhale ve şartnamelerdeki kusurları yakalayan Candoğan, adeta ders verdi.
Neredeyse 'bir ileri, iki geri' mantığı ile ilerleyen özelleştirme ihalelerinde milyon dolarlık hukuk bürolarının karşısında genç bir avukat duruyor. Daha önce 12 yıl boyunca süren hukuki mücadele sonrasında Aktaş'ın Anadolu yakası elektrik dağıtım hakkını iptal ettiren ve bugün Petrol-İş Sendikası'nın hukuk danışmanı olarak çalışan Avukat Gökhan Candoğan, son yıllarda Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın (ÖİB) kâbusu olarak ün yaptı. ÖİB hukuk danışmanlarının bir türlü göremediği şartnamelerdeki ve ihale sürecindeki eksikleri 'kaçırmayan' Candoğan'ın, Petrol-İş'ten aldığı aylık ücret ise bin 500 YTL. Candoğan, ayda yaklaşık bin 100 dolar maaşla çalışırken, 20 milyar dolarlık özelleştirme uygulamasına imza atan ÖİB'in hukukçu ordusunun maliyeti milyon dolarlara varıyor. Hatta bu maliyet Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurumu'nun raporlarına bile konu oluyor. Kurumun 2005 yılı ortalarındaki raporuna göre, ÖİB'ye 2002 yılında hizmet veren dünyaca ünlü uluslararası bir hukuk bürosuna ödenen yıllık ücret tam 1 milyon dolar. Yani nereden bakılsa aylık 80 bin dolarlık bir ödeme söz konusu. Daha sonra ÖİB, anlaştığı Türkiye'nin bir büyük hukuk bürosuna da yine YDK raporuna göre yıllık 250 bin dolar ödedi. Aylık olarak baktığımızda bu da yaklaşık 20 bin dolara geliyor. Söz konusu büro ile idarenin, 8 Ekim 2004 tarihinde bir yıllık yeni sözleşme imzaladığı belirtiliyor. Peki, Tüpraş ihalesinde ikinci kez 'yürütmeyi durdurma kararı' çıkartan ve dev hukuk bürolarının gözünden kaçan açıkları yakalayan Avukat Gökhan Candoğan kim? Ankara Hukuk Fakültesi mezunu olan Candoğan 1971 doğumlu bir avukat. Mesleğe adım attığı 1995 yılından itibaren kendini enerji ile ilgili kamu davalarında bulan Candoğan'ın elindeki ilk dosyalar, Aktaş ve yap-işlet modeli ile yapılan özelleştirmeler olmuş. Candoğan, Tüpraş'ın Zorlu'ya yapılan satışının iptalinin de arkasındaki kişi. Bazı çevrelerin son yürütmeyi durdurma kararının 'fiili devir olduğu için gerçekleşmeyeceği' yorumlarının gerçeği yansıtmadığını savunan Gökhan Candoğan, "Eğer demokrasiye ve hukuk devletine inanıyorsak bu kararın uygulanması gerekir" diyor.