|
Rotterdam'da biz Türkler
|
|
Geçtiğimiz hafta başlayan 'Rotterdam Film Festivali'ndeyiz. Havalar soğuk, sinema salonları serin... Sinema konuşulan kafeler hararetli, sokaklar da sinemalar arasında koşuşturan sinemaseverlerin istilasıyla hareketli. Herkes festivalin büyük ödülü 'Altın Kaplan' için yarışan filmleri konuşsa da yan bölümler de çok ilgi görüyor. Bu arada 250 filmlik dev festival programına baktığımızda Semih Kaplanoğlu'nun 'Meleğin Düşüşü'nü görüyoruz hemen. Rotterdam'ı sinemacılar için daha da önemli yapan; bir anlamıyla, projelere destek veren Hubert Bull fonu ve dünyanın yapımcısını birararaya getirerek ortak projelere olanak tanıyan Cinemart organizasyonu. Yapımcı olarak bu organizasyona katılan ve projesi için maddi destek arayan Ceyda Tufancı'nın da açıkladığı gibi Rotterdam, uluslararası yapımlar için önemli bir tanışma yeri. Kısa film ve belgeselleriyle tanınan genç yönetmenlerimizden Hüseyin Karabey de burada. İlk uzun metrajlı filmi 'Gitmek' için finans arayan Karabey; Türkiye, Irak ve İran hattında bir aşk öyküsü anlatacak. Rotterdam'a bizden gelen kısa filmler de az değil. Mesela Aslıhan Ünaldı'nın kısa filmi 'Razan', New York'ta bir kadın intihar bombacısının ruh halini anlatıyor.
|