Okyanuslar ve denizciler
Bugün Türkiye'de hemen hemen tüm amatör denizcilerimizin bu uğraşa yönelmesinde Sadun Boro'nun büyük katkısı vardır. Sadun Boro sadece yelkenliyle dünya turu yapan ilk Türk denizcisi olmakla yetinmemiş bu yolculuğun notlarını seyahati boyunca Hürriyet gazetesinde yayınlamış daha sonra da 'Pupa Yelken' adlı kitabında toplayarak insanımızın faydalanması için yayınlamıştır. 'Pupa Yelken' bu özelliğiyle Türk amatör denizciliğinin bir numaralı yayınıdır. Ve geçtiğimiz yıllarda Osman Atasoy'un "Uzaklar" ve Hülya Leigh'nin Okyanusta bir Türk Kızı" adlı kitapları yayınlanıncaya kadar da bu tür başka bir eser de yazılmamıştır. Ben ilk yelkenlimi Boro seyahate çıkmadan önce almıştım. Ama onun notları ve kitabı bana denizleri daha bir başka sevdirdi. Bugün Rahmi Koç, Aglim- Hatta Sür, Hakan Öge, Ekrem İnözü, Ayça- Levent Kirişçioğlu ve Nilgün Ali Gündüz adlı Türk denizcileri yelkenle dünya turu yapıyorlar. Ayrıca Yeşim- Tonguç Tokol çifti de Eralp Akkoyunlu'nun Yosun adlı teknesini Pasifik Okyanusu'ndan Türkiye'ye getiriyor. Bu isimlerin hangisiyle konuşursanız konuşun mutlaka Sadun Boro ve Pupa Yelken'den ne kadar etkilendiklerini söyleyeceklerdir. Okyanuslar ve denizciler... Belki daha uzak olduğu için bana Pasifik Okyanusu inanılmaz derecede etkileyici ve gizemli geliyor, düşünmeden edemiyorum; Haydi bizim denizlerimizi biliyoruz, ama dünyanın yaklaşık üçte birini kaplayan bu ummanda çok yakın zamanlara kadar ilkel şartlarla denize çıkan insanların ataları bu işi nasıl yaparlardı. Keşifleri kimler gerçekleştirdi? Bu ay yayın hayatına başlayan dünyanın en önemli dergilerinden GEO'yu okurken tüm bu sorularımı cevaplayacak ilginç bir yazıyla karşılaştım.
BİLGİLERİ ÇOK "İnsanoğlunun denizle imtihanı" başlıklı araştırma yazısında yaklaşık 3.500 yıl önce Polinezyalılar'ın atalarının ilk kez denize açıldıkları anlatılıyor. Biz denizciler için ilginç olan nokta ise taş devri imkanlarıyla denize açılan bu insanların mükemmel düzeyde denizcilik bilgisine sahip olmaları. sİşte size dergide çizimlerle anlatılan denizcilik tekniklerinden birkaç enteresan örnek: Bulutların şeklinden ilerde bir ada ya da kara parçası olup olmadığının tespiti: Yükselen karakteristik hava akımları adalar üzerinde karakteristik bulutlar oluşturur. Bunlar ya sivri ucu adayı işaret eden üçgen ya da devasa kaşlara benzeyen oluşumlar şeklindedir. Dalga şekillerinden civardaki ada olup olmadığının tespiti: Solugan dalgalar bir adaya çarptıklarında yarım daire biçiminde geriye yansırlar. Böylece üst üste geçen dalgalar oluşur. Denizde geniş baklava desenleri bunun net belirtisidir. Yönlerini nasıl tayin ediyorlardı? Polinezyalı denizciler geceleri belirli saatlerde gökyüzünde beliren takımyıldızlar sayesinde yollarını bulurdu. Bir örnek; Kaptan gemisini Akrep takımyıldızındaki Antares'i sol pruvada, Güneytacı takımyıldızını ise yelken direğinin sağ çarmıhında olacak şekilde tutuyor. Rota güneydoğu!..
ON İKİ GÖVDE VAR Polinezyalılar o zamanlarda da atamaran kullanıyorlarmış. İnsanoğlu'nun Pasifik Okyanusu'na yerleşmesi ise binlerce yıl sürmüş ve üç hamlede gerçekleşmiş. Homo Sapiens 60 bin yıl önce Asya'dan Avustralya ve Yeni Gine'ye ilerlemiş. Öncü Papualar, Bismark Takımadaları'na kadar ulaşmışlar. Sonra Tayvan'dan çıkan Lapitalar Tonga'ya gelmiş. Bunlar bugünkü Polinezyalılar'ın ataları. Polinezyalılar'ın bugün bile kullandıkları ve birbirine bağlı olarak "katamarandaki gibi 2 değil" 12 gövdeden oluşabilen "Lakatoi"ler 200 deniz mili uzaklıktaki bölgelere yelkenle mal taşıyorlarmış. 21 yüzyıl ve bir yerlerde insanlar yelkenle ticaret yapabiliyorlar. Doğrusu oraları görmek, onlarla birlikte yelken basmak isterdim. Şimdilik elimizden gelen dergiyi okuduktan sonra gözleri kapayıp tüm bunları hayal etmek. O bile keyifli...
|