|
|
Aslolan 'pop klasiği'dir, 'hit' değil
Bir yandan Erol Evgin'i dinliyorum. Bir yandan da bizim 'pop klasiklerini' düşünüyorum. Ne kadar azdırlar aslında... Birileri çıkıp da, bir zamanlar Beatles'ın "Yesterday"i için yapıldığı gibi, örneğin devlet senfoni eşliğinde, Onno Tunç Sezen Aksu klasiklerini, Melih Kibar Çiğdem Talu Erol Evgin üçlüsünün şaheserlerini, Nükhet Duru'nun, Nilüfer'in, Kayahan'ın, MFÖ'nün, Modern Folk'un, Hümeyra'nın, Fikret Kızılok'un, Barış Manço'nun, Leman Sam'ın, Ali Kocatepe'nin, Ajda Pekkan'ın tüm kuşakların duygu derinliklerine köprü kuran 'ever green'lerini (her zaman yeşil kalanlar) yorumlatıp ya da orijinal bantları bulup ölümsüz bir CD hazırlasa... Erol Evgin bu yolda kendi çapında önemli bir adım atmış. 1976 ile 1980 yılları arasında Talu-Kibar-Evgin üçlüsünün ürettikleri 20 eserin master bantlarını arşivlerden bulup çıkarmış. Yüksek teknoloji desteğiyle temizletmiş. Kapağı ile, içeriği ile muhteşem bir CD çıkmış ortaya. Evgin CD'yi önce, yeni açılmış olan Etiler Lounge Cafe'ye davet ettiği yakınlarına tanıttı. Mekanı da yaptığı işe, yaşam anlayışına uygun seçmişti. Nükhet Duru, Umur Talu, Hıncal Uluç, Ertekin, Arda Uskan, Faruk Bayhan, Mustafa Oğuz, Melih Kibar'ın en üretici yıllarında yanında olmuş eşi Ethel, Ruhat Mengi, Halit Kıvanç, bir çırpıda gözüme takılan Evgin dostlarıydı. Murat Evgin'in gitarı eşliğinde Erol birkaç parça söyledi. Sonra da Nükhet Duru gönül tellerine dokundu: "Gün olur da hani bir gün benden bıkarsan / Gün olur da hani bu evden çıkıp gidersen / Sanma ki senden / Senin uğruna verdiklerimden / Geriye bir şey isterim sen ayrılırken / Sanma ki senin için yaptıklarımın / Hesabı sorulacaktır senden / Beni benimle bırak giderken / Başka bir şey istemem ayrılırken / Bana bir tek beni bırak ne olur / Gerisi senin olsun..." Pop klasikleri, yeni kuşak pop sanatçılarına şunu öğretir aslında: Gerçek ve kalıcı bir star olmak istiyorsan asıl hedeflemen gereken 'hit' çıkarmak değil, 'pop klasikleri' arasına girecek eser yakalamak olmalı. Para kazandıracak 'hit'ler o uğraşın sadece bir yan ürünü olabilir. Ne mutlu Erol Evgin'e ki, onca pop klasiğinin altında imzası var. Bunca yıldır sadece 'varlık' değil, aynı zamanda 'var' olabilmesini buna borçlu olmalı...
|