Bezden korkan devlet olur mu?
Deniyor ki, Tayyip Erdoğan Çankaya Köşkü'ne çıksın ama, eşi başını açsın.
Bu nedir biliyor musunuz? Acizlik...
"Laik" ayaklarına yatan... Ama bir yandan da, koltukta üç gün fazla oturabilmek için "gelene ağam, gidene paşam" diyen ikiyüzlü zihniyetin son çırpınışıdır. Çünkü bir insanın eşine dil uzatmak, herhalde inilebilecek en alçak irtifadır...
Ben bu hükümeti hiç sevmem. Ama Emine Hanım'a saygı duyarım. Çünkü ne politikacı eşleri gördük biz... Eşinin gücünü kullanan hırslı kadınların, neler yaptıklarını iyi biliriz. Alçalıp yazmadık. Ama unutmadık... Emine Hanım'da bunların hiçbirini görmedim ben. Var mı gören?
Peki ne demek istiyoruz? Bakın kardeşim... Meclis Başkanı'nın eşi türbanlı mı? Türbanlı. Dünyanın her yerinden gelen konukları, türbanlı eşiyle karşılıyor mu? Karşılıyor.
Başbakan'ın eşi türbanlı mı? Türbanlı. Avustralya'dan Belçika'ya, ABD'den İtalya'ya türbanlı eşiyle gidiyor mu? Gidiyor.
Dışişleri Bakanı'nın eşi türbanlı mı? Türbanlı. Japon Elçisi'nden Rus Elçisi'ne, tüm diplomatları türbanlı eşiyle ağırlıyor mu? Ağırlıyor.
Peki neden Çankaya'ya çıkamıyor türban?
Bütün dünyanın görmesinde sakınca yoksa eğer... Bizim görmemizde ne sakınca var?
Yanlış anlaşılmasın. Türbanı savunan bir yazı değildir bu. Aksine... "Kocanın kafasının içindeki" zihniyeti kabul edip, "eşinin kafasındaki bezden" korkanları anlamayan bir yazıdır.
Kıvıra kıvıra diyorlar ki, "türban semboldür, ona itiraz ediyoruz." Tayyip Erdoğan ne peki?
|