| |
|
|
Ben yaparım sen yapamazsın
Mehmet Dülger'in dünkü manşetimize taşınan "Köşk'te türban Türkiye'yi sarsar" sözleri AKP içinde "farklı" tepkilere neden oldu. Konuştuğum AK Partililerin kimileri "Mehmet Bey'in tarzı farklı. Görüşlerini ifade edebilir" dediler. Kimileri ise "Ortada fol yok yumurta yokken, günü geldiğinde parti içinde konuşulması gereken konuları bu şekilde dillendirmek yanlış" diye konuştu. Konuştuğum AK Partililerin ortak fikri ise, Dülger'in bu gibi çıkışlarının parti içindeki bazı milletvekillerini kırdığı şeklindeydi. Benim bakış açım ise farklı. Hiçbirimizin, bir diğerimizin yaşam şekline, inanç biçimine müdahale etme hakkı yok. Bu sözlerim bazılarına garip gelebilir ama burada kendinizi "karşı" tarafın yerine koymayı deneyin. Birisi gelip, "zorla" başınızı örtmeye kalksa, ya da yapmak istediğiniz bir iş için başınızı örtme, çarşafa girme zorunluluğu getirse ne hissedersiniz? En büyük korkumuz ne? AKP içindeki radikal kesimlerin kendi yaşam biçimlerini ve inançlarını bizlere zorla empoze etmeye kalkışmaları. Bu nedenle sürekli olarak AKP'nin "gizli gündeminden" söz ediyoruz. İçinde olmadığımız bir kesimin kendi yaşam biçimlerini bize zorla empoze etmeleri hoşumuza gitmiyorsa, aynı hakkı kendimizde nasıl bulabiliyoruz! Jakoben "burjuva" mantığı ile kendimize "özel haklar" tanıyor ve bu hakların kullanımını "tekelleştirmiyor muyuz?" Bu sorduğum sorunun yanıtını, herhangi bir görevle özdeşleştirmeden mantığınıza sorun! Gerisini sonra tartışalım..
|