|
|
|
|
|
|
Kibritçi kızlar
Dikkat, büyük kentlerde tehlikeli gelişme! Sokakta yaşayan çocukların yaşı 7'ye, ailelerince sokakta çalıştırılan çocukların yaşı 5'e kadar indi.
Masalcı Andersen'in, okuyanı hüzne boğan bir yılbaşı öyküsüdür Kibritçi Kız... Sokakta kibrit satarak kendine ekmek almak isteyen küçük kız, biraz ısınmak için kibritleri teker teker yakar... Her alev söndüğünde ölüme biraz daha yaklaşır... Kutu bitince oracıkta donar kalır...
Brezilya oluyoruz Yılbaşına hazırlanan Türkiye'nin büyük kentlerinde binlerce "kibritçi kız" öyküsü yaşanıyor. Adları değişik... Mendilci, cam silici, boyacı çocuklar... Sokakta yaşayan, sokakta çalıştırılan çocukların sayısı hızla çoğalıyor. Türkiye, Brezilya'ya dönüşüyor.
Güngör ile Hülya Güngör ile kardeşi Hülya, ailelerince çalıştırılan çocuklardan sadece ikisi. Çocuk Koruma Ekibi yaklaşınca gözleri yaşarıyor: "Ne olur bizi götürmeyin. Annemiz bizi almaya gelemez ki, küçük kardeşimize bakıyor o..."
İstanbul'un taşı toprağı dram
Son beş yılda kayıtlara geçen acı tablo: *Sokakta çalıştırılan çocuk sayısı 5 bin 420 *Sokakta yaşayan çocuk sayısı 3 bin 527 *Sokakta istismar edilen çocuk sayısı 249 *Sokakta çalışanların yüzde 70'i ilköğretim mezunu. *Sokakta yaşayan kızlar taciz, tecavüz ve şiddete uğruyor. *Kız çocuklarda madde kullanımı erkeklerden daha fazla. *Sokakta yaşayanlar en çok Beyoğlu, Kadıköy, Eminönü ve Bakırköy'de. *Evden kaçmada en önemli neden aile parçalanması ve aileyle uyumsuzluk.
Gönül yaraları
İstanbul'da 15 ekip halinde 24 saat çalışan Çocuk Koruma Ekipleri sokakta yaşayan ve çalışan çocukları koruma merkezlerine götürüyor.
Güngör, 13 yaşında gözleri pırıl pırıl bakan bir kız çocuğu. Orta ikinci sınıfa gidiyor. Karneleri pekiyi ile dolu. Öğlene kadar okulda okuyup, öğleden sonra Eyüp Sultan'da mendil satıyor. Altıncı sınıf öğrencisi 11 yaşındaki kardeşi Hülya da onunla birlikte geliyor. Biri sosyolog, diğeri Çocuk Büro Amirliği'nden bir sivil polis ve bir sosyal hizmet uzmanından oluşan üç kişilik Çocuk Koruma Ekibi yaklaşıyor. Önce "Bir mendil alır mısın abla?" diyorlar. Sonra ürkek bakıyorlar.
BREZİLYA GİBİ OLDUK Uzmanlar, sokakta çalışmanın onlar için tehlikeli olduğunu anlatıyor bir çırpıda. Özellikle kız çocuğu oldukları için başlarına gelebilecek her türlü felakete karşı uyarıp, Taksim'deki Beyoğlu 75. Yıl Çocuk ve Gençlik Merkezi'ne götürmek için ikna Güngör ile Hülya'nın "Gelmek istemiyoruz, ne olur bizi götürmeyin" yakarışlarına, uzmanlar "Bizi sizi tutuklamıyoruz, koruma altına alıyoruz" cevabını veriyor. Ve gözyaşlarına boğuluyor Güngör. "Annemle babam özler sonra" diyor ve ekliyor; "Hem annem beni almaya gelemez ki, küçük kardeşime bakıyor o." Neden sokakta mendil sattıkları sorulunca ise "Ne yapalım para kazanmak zorundayız. Ailemiz geçinemiyor, hem diğerleri gibi sadece oyun oynamıyoruz" diyorlar. Türkiye'nin büyük kentlerinde binlerce "kibritçi kız" öyküsü yaşanıyor. Adları değişik... Mendilci, cam silici, boyacı çocuklar... Sokakta yaşayan, sokakta çalıştırılan çocukların sayısı hızla çoğalıyor. Türkiye, Brezilya'ya dönüşüyor. Sosyal Hizmetlerden Sorumlu İstanbul Vali Yardımcısı Mehmet Seyman, bu bilgi bankasını sürekli kontrol edip, son verilere ulaşıyor. Seyman, "Tüm İstanbul'da 15 mobil ekibimiz var. Çocuklara koruma, tedavi, rehabilitasyon ve mesleki eğitim veriyoruz. Çocuklar, öncelikle ilk adım istasyonlarımıza getiriliyor. Buradan rehabilitasyon merkezlerine, madde bağımlısıysa UMATEM'e yönlendiriyoruz" diyor. İstanbul'da Küçükbakkalköy ve Ayvansaray İlk Adım İstasyonu olduğuna dikkat çeken Seyman, "2000 yılından bu yana devam eden Çocuk Bilgi Bankası ile 24 saat doğru verilere ulaşabiliyoruz. Amacımız kesinlikle çocukları fişlemek değil. Zaten yargı kararı olmadan çocuk bilgilerini hiçbir kuruluşa vermiyoruz. Ayrıca bu sayede çocukların aileleriyle ilgili doğru bilgilere de ulaşabiliyoruz" diyor ve ekliyor:
'AİLELERİ UYARIYORUZ' "Çocuklar, ortalama 15 gün, maksimum 1 ay içinde 2'nci aşama merkezine gidiyor. Sokakta çalışan çocuklar ise ailesine teslim ediliyor. İlk etapta aile uyarılıyor. Olayın istismar olduğu aileye anlatılıyor. Çocuğun ikinci kez görülmesinde aileye 100 YTL para cezası veriliyor. Üçüncüsünde ise çocuğu aileye teslim etmiyoruz ve durumu Cumhuriyet Savcılığı'na bildiriyoruz."
ÖZLEM YILMAZ
|
|
|
|
|
|
|
|
|