Belden yukarı, kalpten aşağı
Başbakan, muhalefetin, Baykal' ın Maliye Bakanı'na dair eleştiri ve suçlamalarını "belden aşağı" buldu. Elbette, insanlar yersiz, kanıtsız suçlanmamalı. Ancak, "İddiasını ispatlayamayanın... Oraya üç nokta koyuyorum" filan diyerek hakikaten verimli bir tartışmanın kapısını açmış oldu. Bu tartışmayı belden hafif yukarıda, duruma göre azıcık yani, lakin göğüs bölgesinden, özellikle de vicdanın ve her türlü inancın bağlı bulunduğu kalp nahiyesinden aşağıda yürütebiliriz. Orası "göbek merkezi" veya "mide dolayları" olarak da adlandırılabilir. Öyle jeo-stratejik bir konuşlanmaları vardır.
Bir ülkenin "Maliye" Bakanı... 1. Kendi malına, mülküne, parasına, puluna, borcuna, harcına dair "özel af" iddialarıyla; 2. Özelleştirme ihalelerine talip yerli ve yabancılarla "özel görüşme" tespitleriyle; 3. Özelleştirmeye konu TÜPRAŞ gibi bir devin yüzde 15'e yakın hissesinin bir gecede "özel tercih" le birilerine devriyle; 4. Devredilen zat ile yabancı ortağına Kuşadası limanı için "özel yasa" çıkarttırmakla; 5. Oğluna ait tavukçuluk, yumurtacılık şirketinin, mısır ithalatında vergi yüzde 20'den yüzde 45'e çıkarılmadan üç hafta önce belge alıp dört gün önce de binlerce ton mısır ithal etmesi gibi "özel çıkar" sağlanmasıyla; 6. Buna cevap olarak kendisi "Oğlum mısırları tavuklarına yedirmek için ithal etti" gibi "özel açıklama" yaptığı halde bir kısmının daha sonra iç piyasada satılması gibi "özel bir durum" la; 7. Bu şirketin, aslında sınai açıdan sağlıklı bir üretim olan ve AB standartlarının da zorladığı "pastörize yumurta" üretiminde yatırım yapacak kadar "özel girişimcilik" inin çok zekice bulunmasıyla; 8. Kızının bile memuriyeti sırasında "özel sektör" işleri yapmasıyla; ...anılıyorsa, ananlar kadar, anılanlar ve anmayanlarda da bir tuhaflık var demektir.
Bir ülkenin başbakanı da; dostluk, arkadaşlık, siyaset, iş ve vefa ilişkileri ne olursa olsun, "belden aşağı" demeden önce biraz durur. "Belden aşağı" da ceket iç cepleri olmasa da pekala "yan cepler" in, "arka cepler" in bulunabildiğini hatırlar... İlle belden yukarıda olacaksa, tavukların midesine inen mısırlara da, onca yoksul partisi olmalara, inanç dünyalarına, ahlak iddialarına karşın "dünyevi kusurlar" a da bakar. Elbet, kızının kına gecesini "Allah'ın izniyle" onun malikanesinde yapacak kadar yakın olduğu işadamı Al Baraka-Mustafa Topbaş' ın yanında yıllarca çalışmış, kim bilir belki oğlunun tavukçuluk ve ithal mısır ilhamı bile o şirketlerden gelmiş "Maliye Bakanı"nı "çok özel" sevebilir de... Yaptığı işin sadece eş, dosta liderlik değil, hepimiz namına başbakanlık olduğunu da unutmaz. Maliye, ne bileyim İçişleri gibi çok önemli bakanlıklarda bulunanların oğullarının da, olur a, yaramazlık yapmaması gerektiğini filan babalarına söyler.
Tabii ki, ana muhalefet liderinin ortaya açık kanıt koymadan bir hükümetin en önemli ve çok kıymetli bakanını "yolsuzluk, usulsüzlük yaparmış, komisyoncuymuş, kayırmacıymış" gibi suçlamasında insaf yoktur. Tabii ki, bunları kanıtlaması gerekir. Lakin, ne diyeyim... Kul bilmese de, Allah bilir! Kimileri, "Allah'ın bildiğini kuldan saklamayın" dese de... Sen seni bil sen seni, demek de mümkündür!
|