|
|
|
|
|
Özal Manisa'da siyasete atılacağını açıklayacaktı
|
|
Cumhurbaşkanı Özal'ın ölümünden sonra çok şey yazıldı. Özellikle zehirlenerek suikaste kurban gittiği konusunda komplo teorileri üretildi. Sizinle konuşup da sormamak olmaz çünkü siz yanındaydınız. Bulgar Elçiliği'nde bir resim sergisine gitmesi için ısrarcı olmuşsunuz. Orada içtiği limonatadan zehirlendiği söylendi. -Sofya'ya gittiğimizde bir heykeltıraş ona heykel hediye etmişti. Özal sanatçının Türkiye'de sergi yapacağını duyunca "Açılışı ben yaparım" diye söz verdi. Sergi o sergidir. Bir içecek tepsisi geldi. Hem ben aldım tepsiden hem rahmetli Özal hem de başyaver. O zaman bize de bir şey olması gerekirdi. Nasıl suikast olabilir bir tepsi içecekle. Hangisini alacağı bile belli değil. Zehirlenmişse evde zehirlenmiştir. Ben son derece titiz davranırdım yediğine içtiğine. Önünden çekerdim, önce tadardım.
Cumhurbaşkanı'nın eşi Semra Özal da bu komplo teorilerini hiç yalanlamadı hatta destekleyici birtakım üstü kapalı açıklamalar yaptı. -Belki gündemde kalmak içindir, bilemem. Yani akıllara gelmiştir belki ama mümkün değil, ortada doktor raporu var.
Rahmetli Özal yaşasaydı, siyasete atılacaktı diye yorumlar da yapıldı. Doğru muydu bu? -Ölmeseydi her şey çok farklı olurdu Türkiye'de, orası kesin. Özal cumartesi günü vefat etti. Pazar İstanbul'a bir düğüne gidecektik. Pazartesi Kayseri, salı Ankara, perşembe Manisa, cuma Denizli'ye gidecektik. Manisa'da Cumhurbaşkanlığı'ndan inip siyasete atılacağını açıklayacaktı. Yedek parti o yüzden kuruldu.
Ya ANAP? -ANAP'tan umudunu kesmişti. Mesut Bey'in yaklaşımından rahatsız oluyordu. Bir yandan Semra Hanım, bir yandan başkaları sürekli Yılmaz'ı kötülüyordu. Üzülüyordum Mesut Bey'e.
Niye tekrar siyaset ? -İnsanın kanına girdi mi bir kere, çıkmaz bu iş. Gazetecilik, sigara gibi. Alıştınız mı bırakamıyorsunuz.
|
|
|
|
|
|
|
|
|