TOBB kalesinden TÜSİAD'a gol
Yalı sahibi Tansu Çiller, başbakan olarak yalı komşularına "kan emiciler" deyince kıyamet kopmuştu. Yalı komşuları belliydi, Türk Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD). Ortalık gerilmiş, gerçek bir kriz durumu oluşmuştu. Hoş, 1995'te Başbakan Çiller, krizden çıkmanın yolunu arıyor, Gümrük Birliği kararı için herkesi dinliyordu. TÜSİAD, Çiller'i tanıyordu. TÜSİAD, AK Parti Lideri ve Başbakan Tayyip Erdoğan'i tanımıyor, anlamaya çalışıyor.
Ortak yol AB TÜSİAD patronlar kulübü olma özelliğini yitirdi. Gerçek bir sivil toplum kuruluşu ve AB gönüllüsü. AK Parti, liberal kültürü bilmiyor ama kendi varoluş için AB yolculuğunu sürdürüyor. TÜSİAD'ın ve AK Parti'nin ortak noktası ise AB. Ve bu yolculukta başlayan samimiyet daha yolun başında gölgelendi. Başbakan Erdoğan, TOBB'un kalesinden TÜSİAD'a gol atarken, türban sorununu çözemediği tabanına mesaj mı vermek istemişti? TÜSİAD Yüksek İştişare Konseyi'nin olduğu gün MÜSİAD Başkanı Ömer Bolak ve yönetim kurulunu bu yüzden mi kabul etmişti. Yoksa o an aklına eseni mi yapmıştı? Görünen o ki; hesap kitap yapılmamış, anlık değerlendirme yapılmış, hükümet yaralanmıştı. Çünkü ortada bir çıkış vardı. Artık doğru veya yanlış yoktu. Demokratik bir hakkın kullanımı sözkonusuydu. TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mustafa Koç, yargıya müdahale etmek şöyle dursun, demokratik bir hakkı kullanmış, 2 ay öncesinden yapılması gerekeni gecikmeli yapmıştı. Madem ki; TÜSİAD ve AK Parti'nin ortak buluşma noktası AB, o halde demokratik çıkışlara tahammülsüzlük neyin nesiydi. Bilinçsiz bir çıkışın resmiydi.
Kıbrıs sınavı Çünkü mahallede yangın varken evin içinde kavga çıkarmak kimin işine gelirdi? Elbette Brüksel'in... Mahalledeki yangın belli, Kıbrıs ve Irak meselesi. Brüksel, hükümetten ve TÜSİAD'dan Kıbrıs ve Irak konusunda ortak bir çıkış yolu beklerken, kendi içlerindeki kavgadan yararlanıp müzakere iplerini atmaya kalkarsa ne olur? Bu hesabı kim, nasıl verebilir? Brüksel, Kuzey Kıbrıs'ta izolasyonu kaldırmıyor, Kıbrıs'lı Türkler'in kullanmak istediği 120 milyon Euro uçtu gitti. Erken seçimin, tartışılacağı yeni yılda çıkarılmak istenen sanal yangının kimseye bir faydası yok. Yaşanılan son kriz hepimize gerçeği gösterdi. Türkiye'de sermaye el değiştiriyor. Türk sanayi üretiminin yüzde 42'sini sahip TÜSİAD'ın üyelerinin kaçı yerli, kaçı yabancı sermayeyi temsil ediyor, bakan oldu mu? Mali sistemin aktörü TÜSİAD üyeleri bankalarını satıyor. Ve, TÜSİAD'da işbaşında olan üçüncü kuşak sanayiciler, "Şahinler" diye adlandırılan birinci kuşağa göre, ılımlı ve özgürlükçü bir tavır sergiliyorlar. Bu üçüncü kuşak, demokrasi raporu hazırlatıp kendi raporuna bile tahammül edemeyen babalarının yolunda değil, bilimin ve aklın yanında yer alıyor. Küresel sermayeyi çekmek için kırk takla atan AK Parti ise TOBB'un balkonundan palazlanan kayıtdışı Anadolu sermayesine çiçek atıyor. Samimiyet nerede?
|