|
|
|
|
|
|
Sanık polis: Kanun yetkisiyle zor kullandık!
Birtan Altunbaş'ın gözaltında ölümü davasına ilk kez gelen sanık polis "Sorguyu 2 kişi yaptık. Diğer polisler suçsuz. Altunbaş kendisine ve bize zarar vermesin diye kanun çerçevesinde zor kullandık" dedi.
Hacettepe Üniversitesi öğrencisi Birtan Altunbaş'ın ölümüyle ilgili davada, itirafçı şoku yaşanıyor. 14 yıldır süren dava, geçen duruşmada karara kalmışken, yıllardır bulunamayan sanık polislerden Süleyman Sinkil ile Ahmet Baştan, mahkemeye 'itiraf' mektubu gönderdiler. Dünkü duruşmaya da, Sinkil ilk kez katıldı. Sanık polisler Hasan Cavit Orhan ve İbrahim Dedeoğlu'nun da katıldığı duruşmada, ilk kez hakim karşısına çıkan Sinkil, diğer sanıkların suçsuz olduğunu, öğrenci Altunbaş'ın sorgusunu, bulunamayan diğer sanık Baştan ile birlikte yaptıklarını iddia etti.
KENDİ KENDİNE VURDU Sinkil, Altunbaş'ın sorgulanma aşamasını şöyle anlattı: "Doktor Musa Duman'ın öldürülmesiyle ilgili yürüttüğümüz operasyonda yakaladığımız kişiler bize Altınbaş'ın ismini verdiler. Bunun üzerine Altınbaş gözaltına alınarak şubeye getirildi. Altunbaş'ın kimliğini ve ikametgâh bilgilerini tespit için polis arkadaşım Baştan'la birlikte tutulduğu hücreye gittik. Bize karşı koydu. Sorularımıza da cevap vermiyordu. Altunbaş, bu sırada örgütsel tavır içine girdi. Slogan atarak, bize saldırdı. Ahmet Baştan ve ben etkisiz hale getirmek için müdahale ettik. Bu sırada bize vurdu. Biz de ona vurduk. Bu arada Altunbaş, sürekli kafasını hücrenin duvarlarına vuruyordu. Kişideki darp izleri bu sırada oluşmuş olmalı. Altunbaş, kendisine ve bize zarar vermesin diye kanunun verdiği yetki çerçevesinde zor kullandık." Avukatların sorusu üzerine sanık polis Sinkil, "Altunbaş'ın yedi gün boyunca hücrede tutulduğunu, sorgu sırasında ellerinin kelepçeli olmadığını, hücrenin bir bilgisayar masası kadar küçük olduğunu, sorgu odasına götürülmediğini, normal işleyişte ise sorgunun bir üst kattaki sorgu odasında yapıldığını" anlattı.
ARKADAŞLARIM SUÇSUZ İşkenceyi itiraf ettiği ve vicdan azabı çektiği yönündeki haberlerden rahatsızlık duyduğunu belirten Sinkil, şöyle devam etti: "Basında işkenceci olarak lanse edilmem yaşam koşullarımı değiştirdi. Çok zor durumda kaldım. Suçu itiraf ettiğim, vicdan azabı duyduğum yönünde haberler çıktı. Ben sadece arkadaşlarımın hatası olmadığına ve ceza almalarına üzüldüğümü ifade etmiştim. İşkenceci diye lanse edilmemiz hayatımızı alt üst etti." Duruşma, nezarethane sorumluları Ahmet Ulualan ve Cihangir Özkan'ın dinlenmeleri için ertelendi.
Göksel ÇAĞLAV / ANKARA
|
|
|
|
|
|
|
|
|