| |
|
|
İçki, sigaraya ilaveten 'TIR koparma'da varmış
İstanbul-Edirne yolu özellikle Babaeski'den sonra nasıl da sisli... İçimden "Böyle de duman mı çökermiş ovaya, kıra, bayıra?" diyordum ama, 1 saat kadar sonra gördüğüm Kapıkule daha bir 'duman olmuş' hallerde. Gümrüklü sahaya nereden nasıl girilir, izin kimden, nereden alınır bilmiyorum ya, cehalet işime yarıyor. Yurt dışına çıkış yapacakların sırasına girmişim. Bariyerin önüne geldiğimde memur bana değil, önündeki ekrana bakıyor. Meğer plakayı gören bir kamera varmış, ekranda aracımın harf grubu ve numarası beliriyormuş. Genç görevli "triptiğinizi verin" diyor, ben sadece 'selam veriyorum'... Tanıyınca boş bulunup bariyeri açıyor, girip kenara çekiyorum. Sonra hepsi toplaşıyorlar çevreme. Şakalaşıyoruz... - Hayırdır abi. Destursuz gümrük sahasına girdin. Gizli kamera filan yok değil mi? - Piyasada ne kadar gizli kamera varsa burada operasyon için konuşlanmış evladım. - Valla öyle abi. Bak şuralardan çıkarıp götürdüler kameralı ısıtıcıları. - Hayırdır siz çarpılmamışsınız Gülüşüyorlar. Sonra birden ciddileşip anlatıyorlar... - Biz yeni memuruz abi. Aslında kursiyeriz henüz. Haziran ayında başlamamız lazımken bizi hemen göreve aldılar. 5-6 memur dışında gözaltına alınmayan kimse kalmadı neredeyse. - Bu TIR kuyrukları, kapı önünde araç yığılmaları sizin acemiliğiniz sonucu mu yani? - Abi buna da şükür. Tam olarak ne yapacağımızı bile bilmiyoruz ki. 15-20 gündür ara ara pratik yapıyorduk. - Kurunun yanında yaş da var mı yanan? - Belli değil ki abi. Hatalı olan çeksin cezasını. Biz duymuştuk bu free shop işini de bir de TIR'ları koparanlar var. - O da ne? - TIR'lardan her girişte 10-15 milyon kesiliyorlarmış. 19 saate yakın çalışma var ya. Ağır göreve harçlık mukabili diyorlarmış. Yanlış hesap sınırdan döndü bak.
|