| |
|
|
Beynimizdeki gen!
Yeni Ceza Kanunu'nun 301. maddesi daha çok tartışılacak. Bu maddenin "ifade özgürlüğünü" sınırladığı herkesçe biliniyor. Herkesçe biliniyor derken herkesi kastetmiyorum. Milli Piyango'cular, İddaa'cılar, Loto'cular, totocular kendi derdinde... Asgari ücretliler ise 301 ile değil, ayın sonunu getirecekleri 400 lira ücretle yatıp kalkıyorlar. Neymiş, ifade özgürlüğü sınırlıymış! 400 lira aylıkla adamda ifade edecek düşünce mi kalır?
Meselenin baş aktörlerinden Adalet Bakanı Sayın Çiçek, bir hukukçu olarak nasıl oluyor da hâlâ patlamıyor diye düşünüyordum ki, geçen gün patladı: "Bu bakanlığı en zor zamanda üstlendim. Reform yapmaktan üç yıldır anamd an emdiğim süt burnumdan geldi." Tamamen doğru. Ama gene de 301'i savunuyor. "Böyle bir madde var kardeşim ne yapalım?" "Kim koydu lan bu maddeyi kanunun içine" diyecek hali yol elbet.. Çünkü kendisi koydu.
Peki... 301'in, Türkiye'nin entelektüel ve özgürlükçü gelişmesi önündeki takoz karakterini kime nasıl anlatacaksın? Bunu Adalet Bakanı bal gibi bilir. Kabine üyeleri de bilir. Çankaya da bilir, muhalefet de bilir. Erdoğan hele herkesten iyi bilir. Cezaevinde karşılıksız çekten değil şiir okumaktan yattı. Peki, neden o madde hâlâ orada duruyor? Çünkü, Türkiye'de hem yöneten hem de yönetilen insanların beyninde bir "gen" var. "Devlet" genidir bu! Açılımı şöyledir: Devleti eleştirmeyeceksin! Eleştirmesen boyun mu kısalır? İlkerciğim, sen de bu 301'e fena taktın ha! İyi de sayın abicim, sen biliyor musun, Türk matbuatında eski 159'dan yargılanmayan yazar kalmadığını...
Konu budur! Sen devlete biat edersen, düşünceni ifade etmezsen 301 ile de başın belaya girmez. O zaman, ha 301 varmış ha yokmuş fark etmez. Demek ki problem 301'in olmasında değil. Senin durup dururken kaşınıp, düşündüğünü ifade etmeye kalkışmanda. Dert etmeyelim! Değil mi sayın bakanım?
Aslında, bu 301'inci madde, 404'üncü madde olsaymış daha bir yakışık alırmış. "Yapıştırıcı" olaraktan... Düşünen veya düşünmeyen bütün yurttaşları devlete yapıştıran bir madde... Böylece demokrasi taleplerine karşı da kendimizi daha rahat savunurduk. Niye koydunuz bu maddeyi? Yapıştırıcı olarak koyduk, fena mı?
|