Şeb-i Arus...
Ben merak ediyorum, bir siyasetçinin Mevlana'yı sevmesi için illa Başbakan mı olması lazım...
Demirel Başbakanken, Şeb-i Arus'ta. Akbulut Başbakanken, Şeb-i Arus'ta. Erbakan Başbakanken, Şeb-i Arus'ta. Yılmaz Başbakanken, Şeb-i Arus'ta. Erdoğan Başbakanken, Şeb-i Arus'ta.
Erdoğan Başbakanken, Demirel'i Şeb-i Arus'ta gören yok. Erbakan da yok, Yılmaz da, Akbulut da...
Ama... Demirel Başbakanken de, Erdoğan yoktu Şeb-i Arus'ta. Yılmaz Başbakanken de görmemiştim Erdoğan'ı Şeb-i Arus'ta. Akbulut Başbakanken de...
** Neden Başbakan olmadan önce gitmediniz kardeşim? Ya da neden Başbakanlığı kaybettikten sonra gitmiyorsunuz?
Çünkü Mevlana ile alakaları yok aslında... Mevlana'ya değil, "güç bende" diyerek orada fotoğraf çektirmeye gidiyorlar sadece. 750 yıllık düşünce sistematiği, onlar için "1 günlük" reklamdan başka bir şey değil bana göre.
Bakın dikkat edin, her kürsüye çıkan "Gel, kim olursan ol, gel" diyor. Erdoğan da böyle dedi. Bu mudur 26 bin beyitlik 6 ciltlik Mesnevi'den aklında kalan? Başka laf söylemedi mi Mevlana, arkadaş? Tın tın mıdır, Fihi Ma Fih, Divanı Kebir?
Neden böyle oluyor biliyor musunuz? Başbakanlar değişiyor, bunlara akıl veren goygoycular değişmiyor da ondan... "Mevlana'ya gidelim, şirin olalım." Olamazsın.
Baksana bir geçmişe... Mevlana'yı reklam aracı olarak kullanıp, oy oranını artıran, Başbakanlık koltuğuna kazık çakmayı başaran var mı? Yok...
Ama senin "reklam standı" zannettiğin Mevlana, 750 yıldır orada... Bir defa okusan, nedenini anlayacaksın... Bir defa okusan, böyle yönetmezsin zaten...
|