| |
Bir devi cüceye kaptırmak
Çek Cumhuriyeti, Orta Avrupa'da küçücük bir ülke... Türkiye ise Avrupa'nın en büyük yüzölçümüne sahip. O küçük ülke, Güney Koreli otomotiv grubu Hyundai Motors'a 1.2 milyar avroluk yatırım için "Buyur, arsalardan arsa beğen" dedi... Koskoca Türkiye aylardır doğru dürüst bir arazi bulamadı...
Hafta sonunda Bursa iş çevrelerinin nabzını tutan yazarımız Muharrem Sarıkaya'nın izlenimlerini dinlerken içimiz daraldı. * İki büyük holding iki ay sonra fabrika kapatmaya hazırlanıyor. İşçilerine "Başınızın çaresine bakın" uyarısında bulundular. * Tekstilde sessiz, daha doğrusu kimsenin ruhunun duymadığı bir çöküş yaşanıyor. * Otomotiv yan sanayii Çin baskısı altında inliyor, direnmeye çalışan küçülüyor, pes eden kapanıyor. İşte böyle bir ortamda Güney Koreli otomotiv devi Hyundai, 1.2 milyar avroluk yatırım için fellik fellik yer arıyor. Edirne, Kırklareli, Sakarya, Bursa, Yalova İstediği, denize ve yan sanayiye yakın, altyapısı hazır, yeterli büyüklükte bedelsiz bir arazi. Bir de "teşvikler" konusunun aydınlığa kavuşması. Karşılığında 300 bin araç kapasiteli, 3 bin işçinin çalışacağı, yan sanayiyle birlikte 20 bin kişiye ekmek sağlayacak, yılda 1 milyar avro ihracat hedefli tesis kuracak. Hyundai uyarıyor: Makul sürede sonuç alamazsak, yatırımı Çek Cumhuriyeti'ne kaydıracağız. Ne var ki, Ankara'dan bir türlü ses çıkmıyor. Geçen hergün de Çek Cumhuriyeti ile 1.2 milyar avroluk yarışta, rakibimizin arayı açmasına neden oluyor. Prag'tan gelen haberlerde, "Hyundai yüzde 95-96 bizi seçecek" deniyor. Yani kaldı yüzde 4-5 şansımız. Onu da Hyundai'nin daha önce yaptığı yatırıma borçluyuz. Türkiye'yi seçerse, iki tesis arasında sinerji yaratabileceğini umuyor. Ama Çek Cumhuriyeti'ne giderse de bir sinerji kaynağı olacak: Hemen bitişiğindeki Slovakya'da kurduğu fabrika gelecek yıl sonuna doğru üretime geçiyor. Zaten Slovakya, Avrupa'nın otomotiv üssüne dönüşüyor: Volkswagen üretime başladı. Fransız grubu PSA Peugeot onu izleyecek. Hyundai-Kia yatırımının da eklenmesiyle, 5.4 milyon nüfuslu Slovakya yılda 1 milyon araç kapasiteli üç fabrikaya sahip olacak. Bu da onu kişi başına otomobil üretiminde dünya birincisi yapacak.
Gensoru sendromunu aşın Çek Başbakanı Jiri Paroubek, Hyundai'yi ikna için ta Güney Kore'ye gidip grubun başkanı Chung Mong-Koo'ya dil döktü. Araziden teşviğe, vergi indirimine kadar her türlü avantajı önüne koydu. Sonuç? Prag'ta yayınlanan "Mlada Fronta Dnes" gazetesi görüşmelere katılan bir Hyundai yöneticisinin adınının gizli tutulması koşuluyla fısıldadığı bilgiye dayanarak, "Anlaşmaya varıldığını" bildirdi. Atı alan Üsküdar'ı geçmek üzere; biz hâlâ ve sadece konuşuyoruz: "Hyundai'nin aradığı özelliklere sahip 2 bin dönümün üstünde yer bulduk. Beğendiler. Top artık hükümette." (Yalova Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Lütfullah Akıncı) "Hyundai'yi bekletmenin anlamı yok. Hedeflediği yatırım Türkiye'ye geçen yıl giren yabancı sermayenin yarısına eşit. Böylesi yatırımlar için hükümet firmalara kolaylık sağlamalı." (Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan) Hükümete yakın işveren örgütlerinin (örneğin MÜSİAD) bile işsizliğin azalmadığı uyarısı yaptıkları bir dönemde Hyundai'nin kaçırılmaması gereken neyse en kısa sürede yapılmalı. Başbakan Erdoğan, arkadaşlarından bazılarının 1998'de Ford Otosan'a SEKA arazisinin tahsis edilmesi sırasında yaptıkları sert eleştirilerin şimdi yüzüne vurulmasından çekiniyorsa, hiç dert etmesin. Kamuoyu artık bilinçlendi, yatırımın önemini anladı. Ford Otosan olayında Başbakan Mesut Yılmaz hakkında gensoru verenler de iktidarın ateşten gömleğini giyince Hanya'yı Konya'yı gördüler. İnanmayan Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe'ye sorsun. Gensoruda başı o çekmişti...
|