Sanal efsane
Murat Kekilli ve Yalın da önce internet ortamında ünlü olmuştu galiba değil mi? Şimdi de bir kadının seslendirdiği amatör bir kayıt dolaşıyor fiber optik kablolar arasında. Şarkının adı Hayalet Sevgili(ymiş). Söyleyen kişi İrem(miş). Şarkının bir hikayesi var(mış): Bir kadın intihar eden sevgilisin ardından bu şarkıyı yapıyor ve bir kasede kaydedip daha sonra intiharı seçerek sevgilisinin yanına gidiyor. Ardında bıraktığı bu hikaye ve kasetteki şarkı da işte böyle efsane oluyor. Doğru mu değil mi? Bilemiyorum ama şarkı hakikaten insanın dinlerken içini acıtıyor:
Ceza mı bu Çektiğim çile mi Yıllardır tuttuğum nöbet bitmeyecek mi? Bir küçük kar tanesi gibiyim Avucunda eriyen dön bebeğim.. ... Göz yaşlarını görürsem Erir kanatlarım Uçamam rüyalarımda yanına Sonsuzluk senle başladı O küçük dünyamda Unutma gittiğinde yarım kaldı Sevmesen de beni özledim sesini Git desem de yine gitmesen Yıllardır çektiğim bu hasret mi çile mi Haram mısın bana bir bilsem Bebeğim benim hayalet sevgilim Bebeğim benim hayalet sevgilim.
*** Sanal dünyanın yeni favorisi işte bu hikaye ve şarkı. Bakalım doğru çıkacak mı? Yoksa bir 'pazarlama harikamız' daha olacak mı?
FİTREM ANNE UZAN'A Geçenlerde bir okurum telefonda dert yandı: Kızımın eline bir zarf tutuşturmuşlar okulda, fitre ve zekatlar Türk Hava Kurumu'na diye... Bu benim zamanımda da böyleydi babamın zamanında da. Verelim vermesine üçünde beşinde değiliz de, niye kendimizi bildik bileli buna şartlandırılıyoruz ki?" diye... Şimdi bu okur u m a bir alternatif ö n e r i m var. Yalnız ona değil hepimize.. Önümüzdeki bayramda, fitre ve zekatlarımızı, ve de kurban derilerimizi Cem Uzan'ın annesi Melahat Hanım'a verelim. Yazıktır, günahtır. Allah kimseyi gördüğünden ayırmasın. Hanımefendi'nin durumu hiç kolay değil. Boğaza nazır yalısından çıkıp muhtara kadar fakirlik belgesi istemeye giderken kimbilir canı ne kadar sıkılmıştır. Bu arada birşey hatırlatayım ben bu yazıyı taaaa önceki salı günü yazıdım. Bu yüzden konu eskimiş veya bu önerim başka bir meslekdaşım tarafından yapılmış olabilir. İdare edin veya en iyisi "aklın yolu bir tabii" deyin.
EN ÇOK KİMİ DÖVERDİ? "Deveye diken insana döven yaraşırmış" her fırsatta karşıma çıkıp doğruluğunu kanıtlayan bir sözdür. Allah rahmet eylesin ama Fahrettin Aslan'ın ölümünün ardına okuduklarımdan sonra da aynı şey oldu. Bu söz yine geldi karşıma dikildi. Bütün ünlüler Aslan'ı ne kadar çok sevdiklerini ve saygı duyduklarını anlatırken araya illa ki bir dayak sahnesi sıkıştırıyorlar. "Beni çok severdi, her fırsatta alnımın çatısına tokadı yapıştırırdı", "Beni daha çok severdi, uykumdan uyandırıp tekmelerdi" diye... Rahmetli'nin varmış demek bir bildiği. Ruhu şad olsun.
|