|
|
Sanık Özmen, İran'da eğitim almış
Umut Davası'nın gerekçeli kararında, ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasına çarptırılan sanık Ferhan Özmen'in İran'da silah, patlayıcı madde ve bomba yapımı konusunda eğitim aldığı belirtildi.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin gerekçeli kararında, Tevhid Selam örgütüyle Kudüs Ordusu'nun, nihai amaçları göz önüne alındığında aynı örgüt oldukları belirtildi. Tevhid Selam'ın kültürel faaliyetleri organize etmenin yanında askeri faaliyetler için zemin hazırladığı anlatılan kararda, askeri faaliyet gösteren kişilerin ise doğrudan Kudüs
ordusu içinde yer aldıkları ifade edildi.
Tüm sanıkların örgüt ile organik bağ içinde bulundukları ve aynı statüde değerlendirilmeleri gerektiği kanaatine varıldığı belirtilen kararda, Sincan'ın Çimşit Köyü'nde ele geçirilen çok sayıda silah ve patlayıcı madde, örgütün eylemleri ve eylemlerdeki amaç nedeniyle yapılanmanın ''silahlı terör örgütü'' olarak kabul edildiği kaydedildi.
Kararda sanık, Ferhan Özmen'in 1988 yılında İran'a gittiği ve Kudüs Ordusu'na katıldığı, El Burz dağının eteklerinde bulunan bir kampa götürülerek 15 gün süreyle 2 İranlı tarafından silahlar, patlayıcı maddeler ve bomba yapımı konularında teorik ve pratik eğitim aldığı anlatıldı. Özmen'in, Ankara'daki yabancı misyonda görevli kişilere yönelik eylemlerinin yanı sıra Prof. Dr. Muammer Aksoy'u evine girerken, silahla 3 el ateş ederek öldürdüğü, Uğur Mumcu ile Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı'nın araçlarına konulan bombaları hazırladığı ve Bahriye Üçok'un ölümüne neden olan bombalı paketi gönderdiği belirtildi.
Kararda Hasan Kılıç, Mehmet Ali Tekin, Yusuf Karakuş, Abdülhamit Çelik, Muzaffer Dağdeviren, Fatih Aydın ve Mehmet Şahin'in de İran'a gittikleri ifade edildi. İranlı Abbas Gulamzade'nin kaçırılması olayıyla ilgili olarak İstanbul DGM'de yargılanırken, dosyası Umut Davası ile birleştirilen sanık Ekrem Baytap'ın ise İslami Hareket örgütünün yöneticisi olduğu kaydedildi.
HÜKÜM
Ferhan Özmen'in ''anayasal düzeni silah zoruyla yıkarak, yerine din kurallarına dayalı devlet kurmak için oluşturulan silahlı çeteye üye olup, Anayasal düzeni değiştirmeye cebren teşebbüs etme'' suçundan lehine olan eski Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 146/1. maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına ve eylem yoğunluğu ve sürekliliği nedeniyle cezasında indirim yapılmamasına karar verildiği belirtildi.
Hasan Kılıç ve Mehmet Ali Tekin'in yeni TCK'nın ''örgüt yöneticisi olmak'' suçunu tanımlayan 314/1. maddesi uyarınca 10'ar yıl hapislerine ve cezalarının Terörle Mücadele Kanunu uyarınca yarı oranında artırılmasına karar verildi. Kılıç ve Tekin cezaları ''iyi hal'' indirimi ve Topluma Kazandırma Yasası'ndan yararlanma başvurularının kabul edilmesiyle sonuç olarak 6 yıl 3'er ay olarak belirlendi. Sanıklar, tutuklu kaldıkları süre dikkate alınarak, tahliye edildiler.
Mehmet Şahin, Fatih Aydın, Muzaffer Dağdeviren ve Abdülhamit Çelik, ''örgüt üyeliği'' suçundan 3 yıl 1 ay 15'er gün hapisle cezalandırılırken, Yusuf Karakuş aynı suçtan 3 yıl 9 ay hapis cezasına mahkum oldu.
Ekrem Baytap, ''silahlı örgütün yöneticisi olmak'' suçunu düzenleyen yeni TCK'nın 314/1 ve Terörle Mücadele Kanunu'nun ceza artırımını öngören 5. maddesi uyarınca 15 yıl hapse mahkum oldu. Ceza miktarı ve 20 Ekim 1993 tarihinde tutuklanmış olması nedeniyle tutuklukaldığı süre göz önüne alınarak, tahliyesine karar verildi.
Sanık Oğuz Demir'in yakalanamadığı ve savunması alınamadığı için hakkındaki dosyanın ayrılmasına, hakkındaki gıyabi tutuklama kararının da yakalama emrine dönüştürülmesine karar verildi.
UMUT OPERASYONU VE DAVA SÜRECİNDEN NOTLAR
''Umut Operasyonu'', İstanbul'da terör örgütü Hizbullah'ın İlim Grubu'na yönelik 17 Ocak 2000 tarihinde düzenlenen operasyonda elde edilen CD ve disketlerdeki bilgiler üzerine, Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu suikastının faillerini yakalamak amacıyla 21 Şubat 2000 tarihinde başladı.
CD ve disket çözümlerinden yasadışı Tevhid-Selam ve Kudüs Ordusu örgütleri ortaya çıkarılırken, operasyonda ilk gözaltılar, İstanbul'da 6 Mayıs 2000 tarihinde gerçekleşti.
Türkiye geneline yayılan operasyonlarda, 100'ün üzerinde şüpheli gözaltına alınırken, 13 Mayıs 2000 tarihinde, Sincan'ın Çimşit köyünde, bomba ve plastik patlayıcılarla çok sayıda silah ele geçirildi.
Prof. Dr. Kışlalı suikastının faili olarak 14 Mayıs 2000'de Ankara'da gözaltına alınan Necdet Yüksel'in de yer göstermesi sonucu, Sincan'da çok sayıda patlayıcı, silah ve mühimmat bulundu. ''Umut Operasyonu''na ilişkin soruşturmayı yürüten Savcı Hamza Keleş, 11 Temmuz 2000 tarihinde, 9'u idam istemiyle 17 sanık hakkında dava açtı, 111 kişi hakkında takipsizlik kararı verdi.
DAVA SÜRECİ
Umut Davası, Ankara 2 No'lu DGM'de 14 Ağustos 2000 Pazartesi günü başladı.
Kapatılan Ankara 2 No'lu DGM'nin 7 Ocak 2002 tarihinde verdiği ilk kararda, sanıklar Musa Koca, İsmail Koçhan, Şeref Dursun ve Adnan Yükdağ beraat etti.
Abdullah Argun Çetin, ''Uğur Mumcu'nun taammüden öldürülmesi olayına fer'i fail olarak iştirak etmek suçunu işlemediği'' gerekçesiyle, bu suçtan beraat etti. Çetin'in, ''cürüm işlemek için oluşturulan teşekküle üye olma'' suçundan dosyası ayrıldı.
Arif Tarı hakkındaki davanın kesin hükme bağlanması, 4616 Sayılı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun uyarınca ertelendi. Derviş Polat ile Yüksel Pekdemir, 3 yıl 9'ar ay ağır hapis cezasına mahkum edildi. Mehmet Ali Tekin, Abdulhamit Çelik, Muzaffer Dağdeviren, Fatih Aydın, Mehmet Şahin, Talip Özçelik, Hakkı Selçuk Şanlı, Mehmet Kassap, Mehmet Gürova, Adil Aydın ve Murat Nazlı, ''Türkiye'de mevcut anayasal düzeni silah zoruyla yıkıp, yerine din kurallarına dayalı devlet kurmayı amaçlayan silahlı çetenin sair efradı oldukları'' gerekçesiyle, 12 yıl 6'şar ay ağır hapis cezasına çarptırıldı.
Yusuf Karakuş, 15 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı. Sanık Hasan Kılıç, ''mevcut anayasal düzeni silah zoruyla yıkıp, yerine din kurallarına dayalı devlet kurmayı amaçlayan silahlı çetenin özel görevli yöneticilerinden olduğu'' gerekçesiyle 18 yıl 9 ay ağır hapis cezasına mahkum edildi.
Ferhan Özmen, Necdet Yüksel ve Rüştü Aytufan ise ''mevcut anayasal düzeni silah zoruyla yıkıp, yerine din kurallarına dayalı devlet kurmak için oluşturulan silahlı çeteye üye olup, anayasal düzeni değiştirmeye cebren teşebbüs ettikleri'' gerekçesiyle TCK'nın 146/1. maddesine göre ölüm cezasına çarptırıldı.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Ferhan Özmen, Mehmet Ali Tekin, Hasan Kılıç, Yusuf Karakuş, Muzaffer Dağdeviren, Abdulhamit Çelik, Fatih Aydın ve Mehmet Şahin hakkındaki hükmün bozulmasına, diğer sanıklar yönünden beraat ve mahkumiyet kararlarının onanmasına karar verdi.
Yargıtay'ın bozma kararının ardından Ankara 2 No'lu DGM'de yeniden görülmeye başlanan dava, DGM'lerin kapatılması üzerine Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam etti.
d
Bozmadan sonraki yargılamada İranlı Abbas Gulamzade'nin kaçırılması olayıyla ilgili olarak İstanbul'da yargılanan Ekrem Baytap'ın dosyası da Umut Davası ile birleştirildi.
|