kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
  » Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Pazar Sabah
    İşte İnsan
    Sinema
    20. YILA ÖZEL
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
"İran, Türkiye'ye karşı sık sık terör kullanmıştır"
Sanık Özmen, İran'da eğitim almış

"İran, Türkiye'ye karşı sık sık terör kullanmıştır"

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, Umut Davası'nın Yargıtay'ın bozma kararından sonra yapılan yargılamasının gerekçeli kararında, ''İran'ın dış politikasında araç olan terörizm, mevcut potansiyelden yararlanılarak, bölgede kendine karşı en büyük rakip olarak gördüğü Türkiye'ye karşı da sık sık kullanılmıştır'' denildi.

Gazeteci-yazar Uğur Mumcu, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Prof. Dr. Muammer Aksoy ve Doç. Dr. Bahriye Üçok'un öldürülmesi olaylarının da aralarında bulunduğu, çok sayıda olayı kapsayan ''Umut Operasyonu''na ilişkin davada,
Ferhan Özmen'in ağırlaştırılmış müebbet, diğer sanıkların çeşitli hapis cezasına çarptırılmalarına ilişkin kararının gerekçesini açıkladı.

Gerekçeli kararda, sanıklara yönelik suçlamalar ve savunmalar özetlendikten sonra, İslami teröre ilişkin değerlendirmelere yer verildi.

''İSLAM DEVLETİ İÇİN TERÖR MÜBAH''

Cihat anlayışında, İslam'dan kaynaklanmayan her türlü düşünce, akım, felsefe ve doktrinin düşman ilan edildiği belirtilen kararda, bu görüşün teorisyenleri olarak kabul edilen Hasan El Benna, Seyit Kutub,İranlı Dr. Ali Şeriati'nin görüşlerine değinildi.

İslami terör eylemcilerinin, İslami düşünceyi bütün dünyaya yayma ve evrensel bir İslam devleti kurmaya yönelik her türlü terörü mübah saydıkları ifade edilen kararda, 1970'li yıllarda kendini göstermeye başlayan Ortadoğu kaynaklı terörün, batı kamuoyunda ''İslam terörizmi'' kavramının ortaya atılmasına neden olduğu belirtildi.

Bu terörizmin diğerlerinden en önemli farkının, bütün eylemlerinin, ''amaç, aracı mübah kılar'' ilkesine dayanması olduğu anlatılan kararda, ''1979 yılına gelinceye kadar İslam dünyasına atfedilen terör eylemleri, çoğunlukla Filistin ve Libya eksenindeyken, devrimden sonra bu yöndeki iddiaların ve eylemlerin merkez üssü İran olmuştur'' denildi.

''ŞARABIN GÜCÜ ŞİŞEYİ KIRACAK'

Kararda, şöyle devam edildi: ''Ayetullah Humeyni önderliğinde gerçekleştirilen İslam devrimi ardından İran, devrim ideolojisini ülke içinde tamamen hakim kılabilmek ve dışarıda da kendisini devrimci hareketlerin doğal lideri ve hamisi kabul ederek, küresel bir önderlik misyonu yüklenmiştir.

Ancak İran, hedefleriyle sahip olduğu araçlar arasındaki oranı tutturamadığından en ucuz ve en çok ses getiren dış politika araçlarından olan terörizmi tercih etmiş, bu hareketlere gerekli desteği sağlayabilmek için devletin siyasi idare ve yapısını yeniden düzenlemiştir.

Şişe İslam dışı eski rejime, şarap ise toplumsal dokuyu zorlayan şeriatçı ihtilale benzetilerek, 'şarabın gücü şişeyi kıracak'özdeyişi, slogan olarak kullanılmıştır.''

İran'ın 1981'den sonra devrimi diğer Müslüman halkların yaşadığı ülkelere yaymak için bakanlık kurduğu, bu ülkelerden İran'a 15'er günlük ücretsiz seyahatler düzenlendiği ve İran'a gidenlerin devrim muhafızları komutanlarından askeri ve siyasi eğitim aldıkları ifade edildi.

''İRAN, TERÖRÜ KULLANDI''

Türkiye'nin cumhuriyeti benimsemesinden sonra dinin siyasallaştırılması yönündeki politik tavrın, cumhuriyet düşmanı gerici çevreleri harekete geçirdiği anlatılan kararda, şöyle denildi: ''1979 yılında İran'da yapılan devrim, tüm Müslüman ülkeler üzerinde büyük bir heyecan yaratmış, merak uyandırmıştı.
Bu süreç içinde devrimin etkileri yavaş yavaş ülkemizde belli bir kesim üzerinde yankı bulmaya başlamıştır. İran'ın dış politikasında bir araç olan terörizm, mevcut potansiyelden yararlanılarak, bu ülke tarafından bölgede kendine karşı en büyük rakip olarak gördüğü Türkiye'ye karşı da sık sık kullanılmıştır. Küçük ve kitlesiz örgütler, İslam adına İran'ın stratejik hedef olarak gördüğü hedeflere saldırırken, bölücü terör çetesinden de azami ölçüde yararlanılmıştır.''

EYLEMLER

İran'da İslam devriminden sonra kurulan Kudüs Ordusu ile Tevhid Selam Örgütü'nün İran benzeri bir rejim kurmayı amaçladıkları kaydedilen kararda, bu örgütlerin Türkiye'de gerçekleştirdiği başlıca faaliyetler şöyle sıralandı:
-Gazeteci-yazar Uğur Mumcu'nun aracına konulan bombanın patlaması sonucu 24 Ocak 1993'te öldürülmesi,
-Prof. Dr. Muammer Aksoy'un Bahçelievler'deki evinin girişinde 31 Ocak 1990'da öldürülmesi,
-Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı'nın aracına konulan bombanın patlaması sonucu 21 Ekim 1999'da öldürülmesi,
-Doç. Dr. Bahriye Üçok'un, 6 Ekim 1990'da gönderilen bombalı paketle öldürülmesi,
-ABD Büyükelçiliği'nde bilgisayar uzmanı olarak görev yapan çavuş Victor Marwick'in 28 Ekim 1991'de aracına konulan bombanın patlaması sonucu öldürülmesi ve eşinin yaralanması,
-Suudi Arabistan Büyükelçiliği'nde görevli Abdulgani Bedevi'nin 25 Ekim 1988'de tabancayla öldürülmesi,
-İşadamı Jack Kamhi'ye saldırı planı hazırlanması,
-Ankara Musevi Cemaati Başkanı Yuda Yürüm'ün aracına 7 Haziran 1995'te bomba konulması,
-Ankara Türk-İngiliz Kültür Derneği garajının önüne 2 Nisan 1989'da bomba konulması,
-Suudi Arabistan Büyükelçiliği'nde görevli Abdurrezzak Keşmiri'nin aracına 14 Ocak 1990'da bomba konulması,
-Ankara Necatibey Caddesi'ndeki Türkiye Diyanet Vakfı kitap satış mağazasına 18 Haziran 1990'da bomba konulması,
-Hürriyet Gazetesi'nin Ankara irtibat bürosunun önündeki çöp bidonuna 30 Aralık 1991'de bomba konulması,
-İsrail'in Ankara Büyükelçiliği'nde görevli Ehud Sadan'a ait araca 7 Mart 1992'de bomba konulması.

(AA)

1 2 3 4 5
 
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 Pamuk davası dış basında
 Futbolcu Tekke silahıyla geldi
 "80 bin içki satıcısının ruhsatı iptal edildi"
 THY uçağı pistten çıktı
 Demokrasinin evrimi bu davayla görülecek
 Adalet Bakanı içtihat bekliyor
 Gül: İnsanlar sevsek de sevmesek de konuşabilmeli
 En büyük bayrak
 Topbaş: İçişleri'nin içki genelgesinden yana değilim
 İsenler'i PKK kaçırmış
 56 başkan DTP'ye üye oldu
YILMAZ ÖZDİL
Pamuk...
Hadise aslında kabak gibi ortada.
Kim bu...
ALİ KIRCA
Hayırlı darbeler!
Bu yazıyla "tarihi" bir gerçeği...
FATİH ALTAYLI
Teke Tek
Yazarımız rahatsızlığı nedeniyle, bugünkü...
ERDAL ŞAFAK
Fotoğraftaki gölgeler
Türkiye'nin dışardaki görüntüsü...
MEHMET ALTAN
Bu oyunun senaristi kim?
Taksi şoförü İstanbul...
Başkan onayıyla telekulak
Avrupa ülkelerinin vatandaşlarını "terör şüphelisi" olduğu...
'Batıdaki İslam anlayışını değiştirdi'
Türkiye'deki siyasi gelişmeleri yakından izleyen Yunanistan'da,...
41 kere Maaş-Allah
41 kere Maaş-Allah
Galatasaraylı futbolcular, paralarını alamadan geldikleri Kayseri'de...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu