|
|
|
|
|
Sinatra'yı hiç kıskanmadım
|
|
Elvis Presley'den Barbra Streisand'a pek çok isim, ünlü besteci ve şarkıcı Paul Anka'nın eserlerini seslendirdi. Anka 'My Way' şarkısını verdiği Frank Sinatra için "Hiç pişman olmadım. Aksine o şarkıyla geldiği nokta beni mutlu etti" diyor.
Ben yarattım ama Sinatra söyledi
Dünyaca ünlü besteci Paul Anka Türkiye'deydi. Anka'ya Sinatra'yı meşhur eden şarkıyı verdiğine pişman olup olmadığını sordum. İşaret parmağını salladı.
Küçük bir dev adam. Nasıl etkileyici nasıl karizmatik. Paul Anka'dan bahsediyorum. Hani Frank Sinatra'nın ünlü "My Way" şarkısının yaratıcısından. Onun şarkılarını kimler söylemedi ki... Elvis Presley, Barbra Streisand, Tom Jones, akla ilk gelenler."Hiç kıskanmadınız mı?" diye soruyorum. Gülümsüyor. İşaret parmağını bana doğru sallayarak. "İyi soru" diyor. "Ama inanın hiç kıskanmadım. Ne şarkılarımı verdim diye, ne onlar benim şarkılarımla ünlü oldular diye. Sonuçta yaratıcı benim, onlar benim bestelerim. Bunu bilmek bile güzel." Gösteri dünyasında 45. yılını doldurmuş bir adamdan bahsediyoruz. 124 albüm çıkarmış, şarkıları 150 milyon kez söylenmiş, (Bu rakam şaka değil, kendi de teyit ediyor) 60 milyonun üzerinde kişiye albümlerin ulaştırmış birinden. Bunca şarkı arasından en özeli "My Way" deyince dayanamıyorum. Yani Frank Sinatra'yı da mı kıskanmadınız? Keşke ona vermeseydim de kendim söyleseydim diye düşündüğünüz hiç olmadı mı? Olmamış. "O şarkı Frank Sinatra'nındı" diyor. "Frank'i hiç kıskanmadım. Aksine müthiş mutlu oldum o şarkıyla geldiği noktaya." Paul Anka ile Swissotel'in salonlarından birinde sohbet ediyoruz. Anka geçtiğimiz hafta Kia Motors'un özel bir daveti için İstanbul'a geldi. Aynı organizasyonda havaalanındaki reklam panosuyla olay yaratan güzel manken Karembeu da vardı. Hatta Anka mankenin boyuna ulaşmak için sandalyenin üzerine çıkmak zorunda kaldı. Karembeu'nun uzun olduğun kabul etmekle beraber "Anka da pek bir kısa kardeşim" demekten kendimi alamıyorum.
ŞİMDİ HER ŞEY ÇOK FARKLI Paul Anka gazeteci ya da yazar olacağım hayalleriyle büyümüş. İçindeki yazma isteği bir gün şarkı sözleri şeklinde ortaya çıkınca hayatı tamamen değişmiş. Hem de sadece 16 yaşındayken. Bir New York seyahatinde kendisinden dört yaş büyük bir kıza olan aşkını "Diana" isimli şarkıda dile getirmiş ve bum! Hayatı birden tepetaklak olmuş. Peki bugün geriye dönüp baktığında ne düşünüyor? O anlatıyor, fonda şarkıları çalıyor. "Başladığımda müzik piyasası daha farklıydı. Daha kolaydı. İnanır mısınız? Şimdi gençler her şeye sahipler. Bizim zamanımızda sadece yetenek aranırdı. Yetenekliysen tamamdı. Her şey yoluna otururdu. Bugün ise teknoloji var. İnsanlar seslerini olmadığı gibi gösterebiliyorlar. Ayrıca görsellik var. Eğer görüntü iyi değilse sınıfta kalıyorsunuz. Pazarlama da çok önemli. Bugün yeteneğe sahip olmak değil onu pazarlamak önemli. O yüzden ben kendimi şanslı buluyorum. İşim daha kolaydı, yetenekliydim ve bugünlere gelebildim. Yeni başlayanların işi daha zor." Paul Anka ile sohbetin geri kalanı yarın, bugün yerim dar, kusura bakmayın. Niye bu kadar karizmatik olduğunu anlatacağım.
|
|
|
|
|
|
|
|
|