|
|
Bir rektör düşünün gözleriniz kapalı
Pat diye mi girdim yazıya? Kusura bakmayın. Öylesine canım sıkılıyor ki bu aralar, hissettiğimi söyleyiverdim birdenbire. Rektör hala tutuklu, kalaşnikof bulunduran serbest
Bir rektör düşünün. Öğretmen yani. Koskoca bir üniversitenin başı. Van Üniversitesi'nin. Ekim ayından beri tutuklu. Öte yandan evinde kalaşnikof, bomba bulunduran serbest. Nasıl serbest? Tutuksuz yargılanmak üzere. Pat diye mi girdim yazıya? Kusura bakmayın. Öylesine canım sıkılıyor ki bu aralar, hissettiğimi söyleyiverdim birdenbire. Tıpkı Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı'nın intiharından sonraki gibi içim acıyor. Temmuzda tutuklanmıştı Arpalı. Mahkemeye çıkacağı günü bekliyordu. Bunalıma girip (öyle dediler) yaşamına son verdiğinde kasım ayına gelmiştik. Ne mahkeme görebildi, ne yargıç... O gün bugündür içimde bir yerlerde bir sıkıntı var. Arpalı'nın ölümünden sonra Van Rektörü Yücel Aşkın da fenalaştı. Hastaneye kaldırıldı. Yoğun bakımda hala. Penceresine demir parmaklık yapıldı geçenlerde apar topar. İçimde bir şeyler kırıldı.
***
Bir rektör düşünün. Ekim ayından beri tutuklu. Öte yandan Nişantaşı'nda hırsızlar kol geziyor. Hepsi iyi giyimli. Çetelerin elindeki küçük kadınlar bunlar. Tek falsoları o şık giyimlerinin altındaki lastik ayakkabıları. Çabuk kaçsınlar diye... Çantalara saldırıyorlar. Sonra vııın. Ya yakalanırlarsa? Bir şey olmaz canım, ertesi gün serbest kalırlar.
***
Bir rektör düşünün. Yoğun bakımdaki odasının penceresi demir parmaklıklı. Öte yandan aşiretler kapışması yaşanıyor sokaklarda. Gün ortası birbirlerine kurşun sıkıyorlar. Sonra bir araya gelip barışma yemeği düzenliyorlar. İyi mi? Tutuklanan mı? Hadi abartmayın. Şehrin ortasında ateş etmenin cezası mı olurmuş? Nazire Dedeman bas bas bağırıyor "Silahsızlanma" diye ama nafile. 17 yaşındaki ağabeyinin ruhsatsız silahını oyuncak zannediyor küçük kardeş. Sonra? Sonrası malum. Sabah akşam şiddet haberleri okuyoruz. Bütün kadınlar dayak yediğini açıklıyor bugünlerde, bir bir. Ayrı masada oturtulan bakan eşi için bir kadın milletvekili yorum yapıyor. "Ben olsam kocamın gözünü morartırdım!" Bravo! Aynı vekil ertesi gün şiddete mağduru erkeklere elleriyle çiğ köfte yapıyor. Niyeyse?
***
Bir rektör düşünün. Öğretmen yani. Adı üstünde, öğreten, eğiten. Yaptıysa bir hata, hesabını vermesi gereken, kuşkusuz. Bekliyor. Tutuklu. Sizi bilmem ama benim çok ama çok içim acıyor. Sessiz bir çığlık yükseliyor sanki Van'dan. Öylesine yüksek ki... Adeta kulakları sağır ediyor. Duyabilene...
|