|
|
Oldu, gözlerim doldu
Dayanamayacağım. Gerçekten. Bir süre bu konu üzerinde kalem oynatmamaya karar vermiştim ama... Olmadı. Olmadı çünkü Kadir Topbaş'ın geçtiğimiz pazar günü Milliyet Gazetesi'nde bir röportajı çıktı. Müthiş bir soru var. - Göztepe'ye cami talebinin dayandığı 205 imzalı bir dilekçe vardı. Ama Milliyet'te çıkan bir haber, o dilekçeye imza atan 205 kişiden sadece 95 tanesinin Caddebostan ve Göztepe mahallelerinde oturduğunu ortaya çıkardı. Peki sayın Başkan nasıl cevap vermiş? Şimdi sıkı durun -Orada oturmak şart değil. Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının bir şeyler talep etme ya da yanlış gördüğü bir şeylere itiraz etme hakkı vardır. "Sana ne?" denmez. Hayır doğru okudunuz. İnanın canım. Şaka falan değil. Uydurmadım, abartmadım, aynen a k t a r d ı m . Kelimesi kelimesine Topbaş'ın sözleri. Yani düşünebiliyor musunuz? Adam örneğin Avcılar'da oturacak ama diyecek ki "Ben kardeşim, Göztepe Parkı'na cami yapılmasını istiyorum." Kimse de çıkıp "Sana ne?" diye cevap vermeyecek. Ne diyordu Avrupa Yakası'ndaki Selin? Oldu, gözlerim doldu. O zaman sayın Kadir Topbaş benim de bir İstanbullu olarak bazı isteklerim var. Öncelikle Fatih'e bir buz pateni sahası talep ediyorum. Fatih gençliğinin ilgisini çekeceğine eminim. Sonra Dudullu'ya bir Hayvanat Bahçesi kesin şart, oradakilere hayvan sevgisini aşılamak lazım. Ayrıca Akmerkez'i yıkalım yerine park yapalım. Yeşili koruyalım yani. Bunlar öncelikli istekler. Hepsi için 200'er imza topladım. Çoğu meslektaşım. Hiçbirimiz o semtlerde oturmuyoruz ama.... Olsun. Vatandaşa "Sana ne?" denmez ki. Bir tek Hıncal Ağabey mızıkçılık yaptı. "Hiçbiri için imza atmam" dedi. Sonra ekledi. "Ben Nice Kenti'nin ünlü Promenade Bulvarı'na cami istiyorum." İsteyenin bir yüzü...
|