|
|
|
|
|
|
Kraliçe de görmek istedi
Ertesi günü 'Kuzey'in Viyana'sı' diye bilinen bu şehri biraz gezmek için ayırmıştık. Burası eski ve yeni; estetik ve teknolojinin birlikte bulunduğu çok güzel bir şehir. Çok gelişmiş bir ülke. Elçilikten bir ekip sayesinde, şehirle ilgili birçok bilgiyi ve görülmesi gereken yerleri bir güne sığdırabildik. Şehir gezintimiz sırasında elçilikten çok güzel bir gelişme olduğu haberi geldi. Prenses Lilien, büyükelçimizin eşini arayıp kıyafetleri çok beğendiğini ve bunları, kraliçe ve kızlarının da görmeyi arzu ettiklerini söylemiş. Bunun üzerine havalimanına giden kolilerimizin işlemleri durdurtulmuş. Fakat programları daha önceden yapılan kraliçe ve kızları hemen o gün organize olamadıkları için bu buluşmayı iptal etmek durumunda kaldılar. Bizim de ertesi gün ayrılmamız gerekiyordu. Ama prensesin bunun için ne kadar üzgün olduğunu ilettiğini biliyorum. En önemlisi ise yapılan çalışmanın bütünüyle böylesine beğenilip, ilgi görmesiydi. Ayrıca koleksiyonla iletmek istediğim duygu ve temayı herkesin anlaması beni çok mutlu etti. İsveçli bir gazeteci "Osmanlıyı günümüze taşımışsınız. Sanırım bu koleksiyonda doğu ile batı birleşiyor." dediğinde işin doğru anlaşıldığını anladım ve mutlu oldum. Eğer, bir Türk tasarımcı olarak, doğduğum ve yaşadığım kültürü yansıtabiliyor, yorumlayıp, günümüze uyarlıyabiliyor, yaşatabiliyor ve özellikle bunu yurtdışında, farklı kültürlere sunabiliyorsam amacıma ulaşıyorum demektir. Stokholm Türkiye Büyükelçisi'ne, eşine ve orda bize destek veren tüm elçilik çalışanlarına yardımları ve yakınlıkları için kendim ve ekibim adına teşekkür ederim.
|
|
|
|
|
|
|
|
|