|
|
|
|
|
|
Bazı söylediklerimi yazmasanız olur mu?
Çağan Irmak'ın çok ses getiren filmi 'Babam ve Oğlum'un çocuk oyuncusu Ege Tanman, filmde izleyenleri en çok etkileyen karakterlerden biri. Bursa'daki evinde görüştüğümüz küçük Ege, önce 'off the record'un anlamını sordu, sonra da bunu uygulamamızı istedi.
İzleyenlerin hem kahkahalarla güldüğü, hem de gözyaşlarını durduramadığı Çağan Irmak imzalı filmi 'Babam ve Oğlum'un şüphesiz en sevimli karakteri çocuk oyuncu Ege Tanman. Oyunculuğuyla kimi zaman seyirciyi ağlatan kimi zaman ise güldüren yedi yaşındaki minik Ege, ilk röportajını babasıyla yaşadığı Bursa'daki evinde GÜNAYDIN için verdi. Su çiçeği olmasına rağmen sorularımızı yanıtlayan Ege, "Filmi galada seyrettiğimde çok ağladım. Ağladığımı saklamaya çalıştım ama galiba belli oldu" dedi. Bursa'daki evinde buluştuğumuzda, Ege'nin üzerinde takım elbise, yüzünde ise suçiçeği nedeniyle oluşan yaralar vardı. Bütün sevimliliğiyle bizi kapıda karşılayan küçük oyuncu; röportaja başlamadan önce "Off the record ne demek?" diye sordu. Ona "Eğer söylediğin bir şeyin yazılmasını istemiyorsan bana bu 'off the record' diyebilirsin" deyince, başını 'tamam' anlamında salladı. Ege gerçekten de kendisiyle ilgili pek çok sırrı bizimle paylaştı ama hemen ardından 'off the record' demeyi de ihmal etmedi!
'BU ÜÇÜNCÜ DENEYİMİ' 'Babam ve Oğlum', yuva öğretmeni bir anne ile kimya mühendisi bir babanın oğlu olan Ege'nin ilk oyunculuk deneyimi değil aslında. Daha önce 'Kınalı Kar' adlı dizide rol alan, daha sonra da 'Yusufcuk' adlı bir filmde başrol oynayan Ege'nin Çağan Irmak'ın filmine seçilme hikayesi ise oldukça ilginç... Ege'nin babası Serdar Tanman, Ege'nin Çağan Irmak ile Babam ve Oğlum yolundaki tanışmasını şöyle anlatıyor: "Ege Bursa'da da İstanbul'da da ajansa kayıtlı. Oradan bize Çağan Irmak'ın projesi için bir çocuk arandığı söylendi. Biz de Ege'nin oyunculuk denemelerinden bir DVD hazırlayıp İstanbul'a gittik. O gün senaryoyu okudum ve 'Ege bu filmde oynamalı dedim' kendi kendime. Ancak gittiğimizde öğrendik ki; Çağan Bey'in ajansı başka bir ajansla çalışmaya karar vermiş. Ben de DVD'yi Çağan Irmak'a iletilmek üzere bıraktım ve çıktık. Aradan süre geçti ve ben benim bıraktığım DVD'nin Çağan Bey'e ulaşmadığını anladım. Bu sefer kendim ulaşma yöntemlerini denedim ve kendisinin mail adresini buldum. Sonra Çağan Bey'in asistanı aradı ve bizi çağırdı. Biz yine İstanbul'a gittik. Birlikte çekim yaptılar ve Çağan Bey 'çok iyi' diyerek çıktı çekimden. Ertesi gün telefon ederek; "Biz Ege'yi çok beğendik ama bu projede çalışamayacağız" dediler. Biz de 'sağlık olsun' dedik. 10 gün sonra bir telefon daha geldi ve bizi çağırdılar. Seçtikleri diğer çocuk başarılı olamamış çekimlerde, Ege seçildi."
'HİÇ YORULMADIM' Bir ay süren çekimler boyunca hiç yorulup sıkılmadığını anlatan Ege ise, "Zaten yaz tatilindeydim. O yüzden derslerimi kaçırmadım. Boş vakitlerimde de babamla internet kafeye gidip oyun oynuyorduk ya da orada bir tane şeftali ağacı vardı ondan şeftali koparıp yiyor, sonra da salıncakta sallanıyordum" diye anlatıyor çekim aralarını. Ege, her ne kadar 'yorulmadım' dese de, babası onu doğrularcasına konuşmuyor: "Bakmayın siz onun böyle söylediğine. Aslında çok yoruldu. Örneğin Ayvalık'taki çekimlerde 19 iş günü vardı. 17'sinde Ege oynuyordu. Sabaha kadar sürüyordu çekimler. Ama Ege yorulsa ya da sıkılsa bile söylemez."
'BUNU DA YAZMASANIZ?' Anne ve babası 6 yıldır ayrı olan Ege, annesi ile kaldığını ama istediği zaman babası ile birlikte olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Bu söylediğim off the record olabilir mi?" Filmdeki bir sahnede gece uyuyamadığı için babası ile yatmak isteyen Ege'ye "Gerçek hayatta da korktuğun zamanlarda babanla yatmak istiyor musun?" diye soruyoruz, cevap bizi yine gülümsetiyor: "Evet arada sırada annemle yatıyorum ama acaba bu da mı off the record olsa?"
ÖYKÜ YAZICIOĞLU
|
|
|
|
|
|
|
|
|