| |
|
|
Kule çok, yol yok
İstanbul trafiği berbat. 1970'lerde çevre yolları henüz yapılmamışken, Dalan kente imzasını atmadan önce trafik yine böyle bir keşmekeş içindeydi. Sonraki yıllarda önemli bir rahatlama oldu. Normal bir metropol kadar tıkanıklık yaşıyorduk. Ancak şimdilerde durum vahim. Bir yerden bir yere kaç saatte gideceğimizi artık kestiremiyoruz. 10 dakikalık yol 10 dakika da olabiliyor, 2 saat de. Genelde de 2 saat oluyor. Çünkü İstanbul'a 20 yıla yakın bir süredir yeni bir arter eklenmedi. 3'üncü bir gerçek çevre yolu yapılmadı. Kent içinde çokça "kara nokta" var. Trafik polisleri trafiği akıtmak için kafalarını kullanmıyorlar. Gişeleri kaldırtarak, köprü trafiğinde belirgin bir rahatlama sağlatan trafik memuru gibi memur neredeyse yok. Bazı yolları tek yön yaparak, bazı dönüşleri kapatarak trafiği rahatlatmayı kimse düşünmüyor. Çünkü düşünmesi gerekenler trafikte dolaşmıyor, trafikte dolaşanlar düşünmüyor. Yol çalışmaları çok az noktada bile kalsa, aynen damarlarda olduğu gibi bir yerdeki tıkanıklık, bütün sistemi etkiliyor ve felce neden oluyor. Maslak'ta frene basmak zorunda kalan bir aracın, Karaköy'deki aracın da fren yapmasına neden olduğunu kimse görmüyor. İstanbul her gün trafikte birkaç milyon saat işgücü, bir o kadar gereksiz yakıt tüketiyor. Belediyemiz ise kulelerle meşgul. Dubaililer kuleleri yapacak ama biz Türkler yol olmadığı için o kulelere gidemeyeceğiz.
|