|
|
Başkanların görev süresi biterken
Ülkemizde Merkez Bankası'nın başkanı beş yıllık bir süre için seçiliyor. Süresinin sonunda, hükümet isterse, tekrar atanabiliyor. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın kurulduğu 1930 yılından bu yana 19 başkanı olmuş. Bunlardan beşi, 5 yıllık sürelerini tamamlayabilmişler. Son 45 yıldır, süresi bitip atanan bir tek başkan var. Merkez bankaları hassas kurumlardır. Bu kurumlar sevilmek ya da yerilmek için değil, güvenilmek için kurulmuşlardır. Güveni sarsarsanız, bu kurumlar kendilerine verilen fiyat istikrarını sağlama görevini tam olarak yerine getiremezler. Para politikasının etkinliğini gerçekleştiremezler.
Güç dönem Görevi sona erecek bir merkez bankası başkanı için en güç dönem, süresinin sonuna yaklaşmakta olduğu zamanlardır. Özellikle, bağımsız merkez bankalarının başkanlarının geçmişte yapmış olduğu icraatlar ve uyguladığı politikalar, kamuoyu tarafından en ince ayrıntısı ile ele alınır. Eleştiriler acımasızlaşır. Övgüler, normal sınırlarını aşar. Yerine geçmek isteyenlerin ilişkileri, eleştirilerin değişik boyutlara çekilmesine neden olur. Yaşadığım için biliyorum, bu dönem çok güçtür. Her gün hakkınızda lehinize ya da aleyhinize çıkan haberlerden, yazılardan ve yorumlardan etkilenmemeniz olanaksızdır. Sinirlerinizin bunlara yetemediği, soğukkanlılığınızı yitirdiğiniz zamanlarda bunalırsınız. Kendinizi de savunamazsınız. Savunursanız, "göreve tekrar gelmek mi istiyor" sorusuna da yanıt bulmanız gerekir. Ağzınızdan her çıkan söz, değişik bir biçimde algılanabilir. Bağımsızsanız, politik bir yanınız yoksa, hükümet de sizi kendisinden saymıyorsa, durum daha da sinir bozucu bir hale dönüşür.
Sistem kurulmalı Bu deneyimleri bizden daha fazla yaşamış bazı ülkeler, soruna çözüm bulmuşlar. Hem görevi sona erecek başkanı yıpratmamak, hem de merkez bankasına olan güveni sarsmamak için konuyu önceden hallediyorlar. Görev bitim süresinden yaklaşık üç ay önce, başkanın görevinin tekrar uzatılıp uzatılmayacağını açıklıyorlar. "Uzatıyoruz" ya da "uzatmıyoruz" kararını kamuoyuna duyuruyorlar. Uzatılmaz ise, yeni başkanın kim olacağını da kararlaştırıyorlar. Böyle bir sistem kurulursa, görev süresi uzayan başkan, eleştirilerin altında fazla yıpranmadan işine devam eder. Yeni birisi seçilirse, eski ve yeni başkanlar kısa bir dönem için beraber çalışmak fırsatını bulurlar. Bilgiler aktarılır, stratejik konular tartışılır. Deneyimler aktarılır. Devir-teslim, çağdaş bir biçimde halledilir. Ayrılan başkana hizmetleri için çeşitli biçimlerde teşekkür edilir. Başkanlık görevimden ayrılırken, o tarihte Başbakan olan Sayın Bülent Ecevit'in imzalayıp verdiği ve "Devletimize üstün hizmetleriniz daima şükranla anılacaktır" içerikli belgeyi hala gururla saklıyorum. Eğer böyle bir sistem kurulmazsa giden de, gelen de ağır eleştirilere karşı mücadele etmek zorunda kalır. Kaybeden ise, enflasyon hedeflemesine dayalı para politikası uygulamasında en fazla gereksinim duyulacak Merkez Bankası'nın güveni olur.
|