Yabancı, borsada 13 ay sonra satıp bonoya 'devam' dedi
Mali piyasaların ekim ayı türbülansında yabancılar tam 13 ay sonra borsada satışa geçti. Bono da ise alıma devam ettiler. Bitişikteki tabloda görüldüğü gibi, yabancılar bu yıl ilk kez ekim ayında 183 milyon dolarlık net satış yaptı. En son 2004 Ağustos ayında 47 milyon dolarlık satış yapan yabancılar daha sonra eylülde 183, ekimde 37, kasımda 212 ve aralıkta 474 milyon dolarlık alım yaptı. Bunun üzerine 2005'in 9 aylık döneminde 4 milyar 725 milyon dolarlık alım yapınca, 13 ayda 5 milyar 631 milyon dolarlık rakama ulaştılar. Bu da, yabancıların İstanbul Borsası'na yatırdıkları toplam paranın yüzde 62'sini oluşturuyor.
Bononun farkı Ekim ayındaki bu satışta, ABD'nin faiz artırımlarına 2006'da da devam edeceği ve durma noktasının daha yukarıda belirleneceği beklentisiyle dünya borsalarında başlayan satışlar en büyük etkendi. Nitekim gelişmekte olan diğer piyasalarda da benzeri düşüşler gerçekleşti. 3 Ekim'in hemen ertesine denk düşen bu kâr satışlarına Türkiye'de yerliler de katılınca, İMKB Endeksi dolar bazında 2.66 cent'ten 2.23 cent'e kadar indi. Yabancıların payı da 2005 yılında ilk kez 1.5 puan kadar geriledi ve yüzde 66.36'dan 64.86'ya düştü. Borsadaki satışlara karşı bono piyasasında yabancı alımları vardı. Türbülans sırasında bono faizleri 0.42 puanla sınırlı bir artış kaydetti. Büyük tabloda, yabancıların bono portföyünü ekim ayında 414 milyon dolar daha büyüttükleri ve 17.56 milyar dolara çıkardıkları görülüyor.
Banka etkisi Yabancılar borsada satarken bonoda neden aldılar? * Bunun en büyük etkisi borsalardaki düşüştü. İstanbul Borsası'nda da yabancıların payı yüzde 66 ile hakim konumda ve hareketleri piyasa üzerinde çok etkili oluyor. Devlet iç borçlanma senetlerinde yabancı payı ise yüzde 9.68. Sadece piyasaya olan borçlar içinde yabancıların payı ise yüzde 14.33. * Kaldı ki, devlet iç borçlanma senetlerinde yurtiçi alıcıların büyük bölümü bankalardan oluşuyor. Yerli bankalar da, yabancı satışları karşısında alıcı olabiliyor, piyasayı ve portföylerini savunabiliyorlar. Aynı savunma mekanizması ise borsada yok. * Belki de en etkili faktör, Türkiye'de hâlâ reel faizlerin yüksek düzeylerini koruması. Bu etkiyle yabancı bonoda satışı düşünmediği gibi, alıma yönelmiş.
Hasar daha az Bono tarafının etkisiyle ekimdeki türbülansta bile, yabancıların Türkiye'deki portföy yatırımları, hisse senetlerindeki değer kaybı nedeniyle sadece 611 milyon dolar geriledi ve 47.44 milyar dolara indi. Önceki türbülanslara göre, son dalgalanmayı daha fafif atlatmış durumdayız. Çünkü kasım ayı itibariyle yabancı alımları yeniden başladı. Yabancıların borsa payları da ekim sonuna göre yüzde 64.86 düzeyinden 9 Kasım itibariyle yüzde 65.51'e çıktı.
Sonuç "Bütünü ile iyi ya da kötü olan yoktur" Sokrates
|