|
|
|
|
|
Sarkozy ırkçı değil ama dilini tutamıyor
|
|
Paris'in göbeğinde bile kimlik kontrolü yapıyorlar. Sadece siyahları ve Arapları arıyorlar. Şehirde bunu yapan banliyöde neler yapmaz?.
* Fransa'daki olaylarda İçişleri Bakanı Sarkozy'nin tavrının ne kadar etkisi var? Öncelikle onu sınır polislerini azaltmakla suçladılar. Evet hata etti. Ama öte yandan istihbarat polislerini artırdı. Hem esrar hem de İslam terörizmi yüzünden. Esrar ortamları bundan çok rahatsız oldular. Bu çocuklar tek başlarına bu kadar uzun sürdürebilirler miydi bu araba yakma olaylarını? Ben inanmıyorum 13-14 yaşındaki çocukların molotof kokteyli yapmayı bildiklerini.
* Yapmayın, internet denilen bir şey var. Neredeyse bütün zararlı bilgilere oradan ulaşıyorsunuz. Bunların içinde bomba yapımı bile var. Tabii ama, oraya buraya telefon edip aynı anda örgütle bir şekilde davranmalarının pek de mümkün olduğunu düşünmüyorum ben. Hem örgüt var hem yok. Aslında, 10 12 yıl önce yaşanan aynı olaylar vardı, ama kimse pek ilgilenmedi. Fransa başaramadı. Ya yeteri kadar dinlemedi... "Ayrımcılık karşıtı politikalar entegrasyon projesinden çok daha önemlidir" söylemleri yavaş yavaş oluşmaya başladı.
AYRIMCILIK VAR * Bu çok önemli. Tabii önemli. Fransa diyor ki "Evet memleketimde ayrımcılık vardır, mücadele etmek için bağımsız bir otorite kuruyorum." Bu resmen "Bazı şeyleri başaramadık" demek.
* Olaylar patladıktan sonra Başbakan Tayyip Erdoğan etkenlerden birinin türban yasağı olduğunu düşündüğünü açıkladı. Türban olayların neresinde? Hiçbir yerinde. Bir kere kızlar yok ortalıkta. Türban kimsenin aklının köşesinde bile değildi. Uyum Kurulu'nda olduğum için bütün medyayı takip ediyorum, yereller dahil. Bir çocuğun da çıkıp "Ortalığı yakıyoruz çünkü türbanı yasakladınız" dediğini okumadım. Taşralarda o kadar dolaşıyorum, böyle bir sorunla karşılaşmadım. Türkiye kendi kendine gelin güvey oldu. Fransa'da herkes bu olaylarda Müslüman kelimesini kullanmamaya çalıştı.
* Neden? Çünkü dikkat ettiler, çocukların hepsi Müslüman değil ki. Olayların arkasında sadece Müslümanlar'a karşı bir dışlanma yok ki. Durup dururken Türkiye Başbakanı bilmediği bir ortam, bilmediği bir tarih hakkında yorum yaptı. Sayın Başbakan'ın Fransa'nın göç tarihi iyi bildiğini zannetmiyorum. Tehlikeli bir yorumdu çünkü sadece "Etken" bile dese, yalnız o etkenin adını koyduğu zaman, başka etkenleri sıralamadığı için yalnız o etken gözükür. Ayrıca türban bir etken bile değildir.
POLİSLER ABARTTI * Sarkozy'ye dönersek, polisler portakal kasalarıyla gezip sokağın ortasında göçmenlerin üzerindekileri çıkarıp kasalara koymalarını istiyorlarmış. Aramaların dozu kaçmış. Tabii, polisler abarttı. Çocuklar şikayetçi, haklı oldukları çok yön var, kim bilir nasıl davranıyorlar.
* Kimliksiz gezmek suç mu? Hayır. Üç gününüz vardır, gidip ibraz etmeniz için. Maalesef o bölgelerde kimlik kontrolleri sert bir şekilde uygulanıyor. Son iki aydan beri Fransa'da bir terör alarmı var. O yüzden anormal arama var. Montparnasse Durağı'nda trenden indim. Şehrin göbeği. Kimlik kontrolü yapılıyor. Baktım sadece siyahları ve Arapları durduruyorlar. Durdum ve kendi kimliğimi uzattım. "Gerek yok" dedi çünkü beyazım ve yabancı gibi gözükmüyorum. Olacak şey mi bu? Hemen numarasını aldım ve kendisini şikâyet edeceğimi söyledim. Paris'in içi böyleyse, olayların çıktığı yerleri bir düşünün, neler yapılıyordur.
* Sarkozy uygulamaları yani. Sarkozy acayip bir insan. Mesela yabancıların belediye seçimlerinde oy kullanması gerektiğini şak diye söyledi. Mitterrand yarım yamalak söyleyebilmişti ancak. İlk geldiğinde sert bir Yabancılar Kanunu çıkardı tamam. Ama sonra, suç işleyen yabancı kökenli çocukların cezanın yanı sıra ülkelerine geri gönderilme geleneğini de ortadan kaldırdı. Şimdi duyduğum kadarıyla bu karardan geri dönüş olacak. Müslümanlar Kurulu'nu da o kurdu. Yani ilginç bir adam. Kesinlikle ırkçı değil ama dilini tutamıyor orası doğru. Serserilerle kendisi de serseri gibi konuşuyor, ölçüsü yok adamın.
|
|
|
|
|
|
|
|
|