|
|
|
|
Hiç büyümeyen çocuklar orkestrası
Kırk yıl önce Ankara'yı sallayan gençler şimdi seçkin birer yönetici, müzisyen ya da diplomat. Değişmeyen özellikleri ise hala bir araya gelip çalmak için planlar yapmaları.
Tam 42 yıl öncesine ait bu siyah beyaz fotoğrafın anlatmadığı pek çok şey var. 50'li yılların sonundan başlayarak hepsinin de yolları Ankara'da kesişen ve sonra dünyaya dağılan bir grup gencin öyküsü bu. Fotoğrafta hem Ankara'da hem de Türkiye'nin pek çok şehrinde verdiği konserlerle gençliğin ilahları olan Sextet SSS orkestrasının 13 elemanı bir arada. Şimdi iş adamı olan ünlü müzisyen Durul Gence, işadamı Güngör Ural, psikolog Lale Akat, Büyükelçi Murat Sungar, Büyükelçi Burak Gürsel, Reckitt Benckiser Türkiye Başkanı Caner Tunaman, Roger Shilton, ünlü müzisyenler Erkut Taçkın, Yurdaer Doğulu.... Üstelik bu fotoğrafa girmeyen ancak o ya da bu şekilde yolu Ankara'dan geçen ya da Sextet SSS orkestrasıyla çakışan pek çok müzisyen var. Alpay, Tanju Okan, Okay Temiz ilk akla gelenler.
ANKARA BİRLEŞTİRDİ Şimdi Reckitt Benckiser Türkiye Başkanı olan Caner Tunaman 4 yaşında "Dahi çocuklar yasasından" yararlanarak girdiği konservatuarda başlayan müzik macerasını hala sürdürüyor. Tunaman İstanbul'da 17 yaşında Hayati Kafe ile kurduğu orkestrada dönemin en hareketli gençlik mekanlarından biri olan Taşlık Şark Kahvesi'nde sükseli konserlere çıkıyordu. İstanbul'da pek çok yerde çalmaya başlamışlardı. Ancak öğrencisi olduğu İngiliz Lisesi "Ya müziği seç ya da okulu" diye bastırınca o da ağabeyinin yanına Ankara'ya gitmeye ve eğitimini Ankara Koleji'nde sürdürmeye karar verdi. Ve kolejin Sweaters adlı grubunu oluşturan çalan Murat Sungar, Alp Arıkoğlu, Kemal İnan, Burak Gürsel, Erdem Kayaalp gibi müzisyenlerle tanıştı. Aynı günlerde İstanbul'daki Deniz Harp Okulu'ndaki orkestrasıyla belki ilk gençlik grubunun öncülüğünü yapan Durul Gence de ODTÜ'de okumak için Ankara'ya gelecek ve grupla tanışacaktı. Takvimler 1960 yılını gösteriyordu ve dönemin ünlü Melodi Dergisi'nin yazarlarından Salvo Azuz'un sunduğu radyo programında çaldıkları "Worried Man" şarkısıyla haftanın plakları listesine girdiler ve dört hafta boyunca ilk sırada kaldılar.
TABANCA GİBİ GRUP Bir yıl sonra gruba İstanbul'dan gelen Erkut Taçkın da katılacak ve SSS Sextet grubu kurulacaktı. Boş bir evde bir buçuk ay kadar prova yaptıktan sonra "tabanca gibi" olan, önce partilerde, çaylarda çalmaya başlayan gruba tenor saksafonda Beat Johnson ve vokalde Bobby Roberts de katıldığında konserler birbirini izlemeye başladı. Amerikan elçiliğinde çalışan Amerikalı müzisyenlerden oluşan vokal dörtlüsü de konserlerde gruba eşlik ediyordu. Caner Tunaman'ın "izdihamdan cam çerçeve iniyor, itfaiye kalabalığı su sıkarak dağıtıyordu" dediği konserlerde "Hunk of Love", "Left me Cry", "Let's Twist Again" gibi parçalarla birlikte rock'n roll'den twist'e, tangoya kadar geniş bir repertuarla gençliğin ilahı haline gelmişlerdi. Ankara Palas, Süreyya gibi gözde mekanlarda da, Çankaya Köşkü'nde de konserlere çıkıyorlar çok iyi para kazanıyorlardı. Sonraki yıllarda Türkiye'nin AB konusunda bir numaralı diplomatı olacak Büyükelçi Murat Sungar ilk motosikletini müzikten kazandığı paralarla satın almıştı.
SON KONSER Birkaç yıl sonra grubun eğitimine devam etmek isteyen elemanlarıyla, yola sadece müzikle devam etmek isteyen elemanları arasındaki fikir ayrılığı SSS Sextet'in de sonunu getirecekti. Erkut Taçkın'ın Almanya'ya gitmeye karar vermesinden sonra Ankara Koleji'nde yapılan son konser yine hınca hınç kalabalıktı. Bir ara boşluktan yararlanan izleyicilerden birinin "dağılmayın be abi" diye bağırışı bütün salonda derin bir sessizlik yaratmıştı. Bu kalabalık ve hüzünlü konserden sonra herkes kendi yoluna gidecekti. Durul Gence önce Alpay ve Arkadaşları grubunda yerini alacak, ardından Türkiye'de müziği belirleyen pek çok lokomotif grubun kurucusu olacaktı. Kemal İnan akademik kariyerini sürdürdü. Murat Sungar ve Burak Gürsel de Dışişleri Bakanlığı'ndaki kariyerlerinde büyükelçiliğe kadar ulaştılar. Caner Tunaman ise Ünilever'de dünyanın farklı ülkelerinde uzun süre üst düzey yöneticilik yaptıktan sonra Benckiser'in 16 dünya kurucu ortağından biri oldu. 42 yıl önceki fotoğraftaki genç müzisyenlerden bu güne pek çok anı ve hala süren dostlukları kaldı. Şimdi buldukları her fırsatta bir araya gelen, yaşlarına aldırmadan o günlerdeki gibi şakalaşan ve birlikte çalmak için can atan bu adamlar hala yeni bir orkestranın hayallerini kuruyor.
Cengiz Erdinç
|
|
|
|
|
|
|
|
|