|
|
|
|
|
|
AİHM'den üniversitede türban yasağına onay
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) büyük dairesi, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin eski öğrencisi Leyla Şahin'in temyiz başvurusunu reddetti.
Büyük daire, Şahin'in başvurusuna ilişkin, daha önceki alınan kararı bugün onadı ve ''Türkiye'nin insan hakları ihlalinde bulunmadığı'' görüşüne vardı. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Leyla Şahin, 1998 yılında derslere türban takarak girme konusunda ısrar etmesi sonucu aldığı disiplin cezasının ''insan hakları ihlali'' olduğu gerekçesiyleAİHM'de dava açmıştı.
AİHM'nin ilgili dairesinin, ''Türkiye'nin insan hakları ihlalinde bulunmadığı'' kararını vermesi üzerine, Leyla Şahin'in avukatları, davanın temyiz niteliği taşıyan büyük dairede görüşülmesini istemişti.
GEREKÇELİ KARAR: ''TÜRK YASALARININ TÜRBAN YASAĞIYLA İLGİLİ MEŞRU TEMELLERİ VAR''
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin(AİHM) büyük dairesi, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin eski öğrencisi Leyla Şahin'in temyiz başvurusunda Türkiye'yi haklı bulurken, ''üniversitelerdeki türban yasağı konusundaki müdahale için Türk yasalarının meşru temelleri olduğunu'' bildirdi.
''Türkiye'deki Anayasa Mahkemesi'nin üniversitede türbana izin verilmesinin Anayasaya aykırı olduğu yolundaki'' kararına atıfta bulunan Strasbourg Mahkemesi, Yüksek İdari Mahkeme'nin de ''üniversitelerde türbanın takılmasının cumhuriyetin temel ilkeleriylebağdaşmadığı yolunda görüş belirttiğini'' hatırlattı.
"BAŞVURUYU YAPAN KISITLAMAYI BİLİYORDU"
Daha önce ilgili dairenin verdiği gerekçeli kararın içeriğine katıldığı görülen büyük daire, ''üniversitelerdeki türban yasağının, başvuruyu yapanın üniversiteye kayıt olmadan önce de var olduğu ve bu sınırlamanın başvuru sahibi tarafından bilinmesi gerektiği'' kaydedildi.
Gerekçeli kararda, Türkiye'de türban konusundaki müdahalenin ''gerekliliği'' konusunda birbirlerini tamamlayan laiklik ve eşitlik ilkesinin temel alındığının gözlendiği ifade edildi.
Kararda, Türk anayasasında laikliğin, demokratik değerlerin korunması, din özgürlüğü ve vatandaşların yasalar önünde eşitliği ilkelerini sağladığı bildirildi. Anayasa Mahkemesi'nin, ''bu ilkeleri ve değerleri savunmak için bir kimsenin hangi dinden olduğunu açıkça göstermesine kısıtlamalar getirdiği'' hatırlatılan gerekçeli kararda, AİHM'nin de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne göre bu yoruma katıldığı hatırlatıldı.
Gerekçeli kararda, laiklik ilkesinin, Türkiye'de demokratik sistemin korunması için gerekli olduğu da vurgulandı. ''Türk Anayasası'nda kadın haklarının korunduğu'' hatırlatılan kararda, kadın-erkek eşitliğinin AİHM tarafından, Avrupa İnsan HaklarıSözleşmesi'nin en önemli maddelerinden biri olduğu ve üye ülkeler tarafından da uygulanmasına büyük önem verildiği kaydedildi. Kararda, bunun Türk anayasasında da önemli bir yer aldığına işaretedildi.
Gerekçeli kararda, Türkiye'de aşırı siyasi hareketlerin varlığınınve bu hareketlerin kendi dini sembolleri ve dini kurallara dayalı bir toplum dayatma isteğinin göz ardı edilmemesi gerektiği vurgulandı.
DAVANIN GEÇMİŞİ
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Leyla Şahin, 1998 yılında derslere türban takarak girme konusunda ısrar etmesi sonucu aldığı disiplin cezasının insan hakları ihlali olduğu gerekçesiyle AİHM'de dava açmıştı.
AİHM ilgili dairesinin, ''Türkiye'nin insan hakları ihlalinde bulunmadığı'' kararını vermesi üzerine, Leyla Şahin'in avukatları, davanın, temyiz niteliği taşıyan büyük dairede görüşülmesini istemişti.
DAVA, ÖRNEK TEŞKİL EDECEK
AİHM'nin örnek dava olarak kabul ettiği Leyla Şahin davasıyla ilgili açıklanacak son karar, Türkiye'de üniversite eğitimini sürdüremeyen binlerce kişiyi yakından ilgilendiriyor.
Türk Yargıç Rıza Türmen, Büyük Daire kararının 100'e yakın benzer başvuru için "pilot dava" olacağını açıklamıştı. AİHM'nin başörtüsü yasağı ile ilgili bu kararı Avrupa'da da bir ilk olma özelliği taşıyor. Nitekim, Strasbourg Mahkemesi'nin Leyla Şahin kararı, dini özgürlükler alanında verilmiş en önemli kararlarından biri olarak kabul ediliyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|