| |
|
|
Olaylar ve Fransız basını
Fransa'da bir süredir bir isyan var. Giderek yayılan, Fransızları korkutan, ürküten ve "berbat politikacı" Sarkozy'yi koltuğundan edecek boyuta gelen bir "ayaktakımı isyanı." İsyan, Fransa'nın tutuculuğunun, çağı yakalayamamasının, insani değerleri göz ardı edişinin sonucu. Ve bu isyan giderek bütün Avrupa'yı tehdit eder hale geliyor. Türkiye'de kiminle konuşsam, Fransa'daki olayları "keyifle" izlediğini söylüyor. Çünkü hem Fransa'nın Türkiye'ye karşı takındığı tavra, hem de Sarkozy'nin politik söylemine karşı bir rövanş gibi görüyorlar. Fransa Cumhurbaşkanı Chirac ise en büyük siyasi rakibinin bu zor günlerinde hiç sesini çıkarmıyor ve izliyor. Benim asıl ilgimi çekense bu isyandan daha çok Fransız basınının bu büyük olaylara karşı takındığı tavır. Fransız medyası, bütün bu olayları "görmezden geliyor." Amerikan ve İngiliz basınının haklı olarak büyük yer verdiği "isyan" ve "şiddet" görüntüleri, Fransız medyasında yer bulmuyor. Fransız televizyonlarında isyanın görüntüleri birinci haber bile olmuyor ve "geçiştiriliyor." Fransa'nın en büyük ve en "saygın" iki gazetesi Le Monde ve Le Figaro, Avrupa'yı sarsan, Fransa'yı karıştıran olayları birinci sayfalarında "minik" birer haberle görüyor, iç sayfalarında da fazla detayına girmeden haberleştiriyorlar. Oysa Türk basını çok daha küçük boyutlu olayları bile tam sayfa manşet yapıyor, hele hele televizyonlar bire bin katarak canlı yayınlarla aktarıyor, paniği körüklüyor. Sizce hangisi doğru. Fransız basınının yaptığı mı, bizimkilerin yaptığı mı? Fikirlerinizi bekliyorum. NOT: Başbakan'ın Fransa'daki olayları türbana bağlaması, büyük bir bilgisizlik örneği. Başbakan bunu kimden duyduysa onu kovsun...
|