| |
|
|
Gel de dokunma!..
Seçimlerden önceydi. Teke Tek'te seçime giren partilerin liderlerini ağırlıyordum. AK Parti'nin genel başkanı Tayyip Erdoğan geldiği zaman "İktidar olursanız dokunulmazlıkları kaldıracak mısınız" diye sordum. Çünkü bir hafta önce konuk olan Deniz Baykal "Dokunulmazlıkları kaldıracağız" demişti. Erdoğan gayet net yanıt verdi: "Tabii ki kaldıracağız. Sadece kürsü dokunulmazlığı olacak." Bir sonraki programda konuğum AK Parti'nin ikinci adamı ve Başbakan adayı Abdullah Gül oldu. Aynı soruyu ona da sordum. Yanıtı farklıydı: "Hayır düşünmüyoruz. Türkiye'de dokunulmazlıkların kaldırılması siyasi malzeme olabilir. Vekiller olur olmadık nedenlerle yargı önüne çıkarılır ve sıkıntı doğar." "Ama genel başkanınız 'Kaldıracağız' diyor. Hangisi doğru" dedim. Şaşırdı. "Genel Başkan dediyse onun dediği doğrudur ama bence mahzurlu" dedi. Daha sonra Abdullah Gül'ün dediği gibi oldu. Dokunulmazlıklar kalkmadı. Bugün Sabah'ın manşetinde bir milletvekili var. Mardin Bağımsız Milletvekili. Hakkında açılmış davalar, sürdürülen soruşturmalar varken, bazı önemli operasyonlarda sanık olarak adı geçerken bağımsız milletvekili seçilmiş. İddialar seçilmek için çok para dağıttığı şeklinde. Bilemem. Ama sonuçta dokunulmazlık zırhına bir şekilde bürünmüş. Hayli kabarık dosyası rafa kalkmış. Başbakan Erdoğan'a sormak istiyorum. Doğru, milletvekillerini olur olmaz nedenle hakim karşısına çıkarmak sakıncalı olabilir. Ama bu kadarı da fazla değil mi?
|