Hükümet, 2-B olarak adlandırılan ''orman vasfını kaybetmiş Hazine arazilerinin'' satışı için yeniden harekete geçiyor.
Daha önce Anayasa değişikliği ile gerçekleştirilmeye çalışılan, ancak Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in veto etmesi nedeniyle gündemden düşen 2-B'lerin,bu defa kanun değişikliği ile satılması planlanıyor.
Çevre ve Orman Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı bürokratlarının bir süredir devam eden çalışmaları sonucunda, 2-B'lerin satışına dönük bir Kanun Taslağı hazırlandı.
''2924 Sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanunda Bazı Değişiklikler Yapılması ile 13 ve 18. Maddelerinin Yeniden Düzenlenmesine ve Orman Kanunu'nun 2. Maddesinde Değişiklik Yapımasına Dair Kanun Taslağı'' 15 maddeden oluşuyor. ÖNCE HAZİNE ADINA TESCİL YAPILACAK Söz konusu taslak, ilgili kuruluşlarla yapılacak değerlendirmelerin ardından son şeklini alacak, daha sonra da Başbakanlığa sevkedilecek.
Özellikle İstanbul ve Antalya gibi büyük merkezlerde üzerlerinde semt, mahalle, hatta ilçeler bulunan 2-B'lerin satışına olanak sağlayacak olan taslakta yeralan temel hükümler şöyle:
-Orman kadastro komisyonlarınca orman sınırları dışına çıkarılan yerler, Çevre ve Orman Bakanlığı'nın talebi üzerine Hazine adına tescil edilecek. Bu yerler, tescille birlikte, Maliye Bakanlığı emrine geçecek.
-Orman içi köylülerinin yerleştirilmesi amacıyla orman sınırları dışına çıkarılarak Hazine adına tescil edilen yerlerden Çevre ve Orman Bakanlığı'nca uygun görülenler, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'na tahsis edilecek.
-Getirilen hükümlere göre satışı yapılamayan taşınmazlar, genel hükümlere göre değerlendirilecek.
Hak sahiplerine satıştan sonra arta kalan taşınmazların ne olacağı konusundaki boşluk da bu şekilde giderilecek. İŞGAL DURUMUNA GÖRE BÖLÜNEREK SATILACAKLAR -Belediye ve mücavir alan sınırları içindeki taşınmazlardan, tekrar orman olarak değerlendirilmesi mümkün olanlar, Maliye Bakanlığı'nca Orman Genel Müdürlüğü'ne tahsis edilecek.
Bu yerlerden tekrar orman olarak ihya edilmesi mümkün olmayanlar, fiili işgal durumuna göre bölünerek, Maliye Bakanlığı'nca rayiç değer üzerinden satılacak.
Bu taşınmazlardan genel ve özel bütçeli kamu idarelerinin görecekleri hizmetler için gerekli olanlar, Defterdarlık ya da mal müdürlüklerinde bulunan ihale komisyonlarınca belirlenen bedelin, talepte bulunan idarece ödenmesi halinde, bu kuruluşun tasarrufuna bırakılacak. Tasarrufa bırakılan taşınmazlar, milli emlak birimlerince tahsisli mal gibi işleme tabi tutulacak. Satışı mümkün olmayan taşınmazlar ise, genel hükümlere göre değerlendirilecek.
-Orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden, belediye ve mücavir alan sınırları içindekiler hariç, fiili durumlarına göre bölünerek satılacak yer, yapı ve tesisleri kullananlardan, satış işlemleri tamamlanana kadar ecrimisil alınmayacak. SATIŞ GELİRİ ORMAN KÖYLÜSÜNE GİDECEK -Satıştan elde edilen gelirler, orman köylülerinin kalkınmalarının desteklenmesi için kullanılmak üzere Çevre ve Orman Bakanlığı Bütçesine özel ödenek kaydedilecek.
Özel gelir ve özel ödenek kaydedilen miktarların önceki yıllarda kullanılmayan bölümü, ertesi yıl bütçesine devredilecek.
-2-B'lerin satışında, rayiç bedel tespiti özel komisyonlarca gerçekleştirilecek.
-Orman kadastrosu yapılmış yerlerde, bir defadan fazla orman sınırları dışına çıkarma işlemi yapılamayacak.
-Yeni düzenlemeye ilişkin Yönetmelikler, Kanunun yayımı tarihinden itibaren 6 ay içinde hazırlanacak.
İŞGALCİLER TAHLİYE EDİLEMİYOR Bu arada Taslağın gerekçesinde, orman vasfını kaybetmiş arazilerden kira veya ecrimisil alınamadığı gibi hak sahipliği belirlenmediği için işgalcilerin de tahliye edilemediği vurgulandı.
Sorunun çözümlenmemesinin sadece işgalcilere yaradığı kaydedilen gerekçede, söz konusu alanlar için öngörülen değerlendirme yöntemleri şöyle sıralandı:
''-Orman köylülerinin nakil ve yerleştirilmeleri: İstanbul'da işgaller sonucu oluşan yerler dikkate alınmazsa, bu yerler, genellikle yerleşime uygun değil. Aradan geçen 22 yıla rağmen, bu konuda bir işlem de yapılmadı.
-Tarım arazisinin deerlendirilmesi: Bu konuda ilk 12 yıl bir işlem yapılamadı,takip edilen yıllarda da önemli bir mesafe kaydedilemedi.
-Köy yapılarının değerlendirilmesi: Tarım arazisi için belirtilen hususlar, bu yerler için de geçerlidir.
-Belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalan yerlerin değerlendirilmesi: Bu yerler için de 22 yıldır hiçbir işlem yapılmamıştır.''
NE KADAR ALAN KAPLIYORLAR? Devletin resmi verilerine göre, ülkede orman vasfını kaybetmiş Hazine arazilerinin toplam büyüklüğü 473 bin hektar olarak ölçülüyor.
Bir başka ifadeyle, bu araziler 4 milyar 730 bin metrekarelik veya 5 milyon 98 bin 467 dönümlük bir alanı kaplıyor.
2-B'ler, özellikle İstanbul, Antalya, Balıkesir, Mersin, Muğla, Bolu, İzmir, Bursa gibi illerimizde yer alıyor.
İstanbul'da Sultanbeyli ve Ümraniye gibi ilçelerin neredeyse tamamı bu tür yerlerin üzerinde kurulu bulunurken, Sarıyer ve Beykoz'un bir bölümünü de yine orman niteliğini kaybetmiş Hazine arazileri oluşturuyor.