|
|
|
|
|
|
Huzur içinizde
Beyaz Saray'ın yoga hocası Elvan Demirkan yazılarıyla yeniden Pazar SABAH'ta... "İçinizdeki ateşi tekrar bulun" diyen Demirkan huzura giden yolu anlatacak.
Huzura bir şans verin
Bazen okuduğumuz bir tek cümle bile otomatik pilotta kendimizden kopukhuzursuz yaşam tarzımızı değiştirmek için bizi motive edebilir. Hayatınızın değerli olduğunu bilin.
2003 yılı boyunca sizlerle paylaştığım "Temiz Hava" sayfama bu hafta tekrar başlıyorum. Biraz uzun bir ara verdim ancak Sabah'daki yazılarımla başlayan yazarlık serüvenimi, okuyucularımdan aldığım olumlu tepkilerle geliştirdim ve ilk kitabımı yazdım. "Hayatla Mücadeleden Yaşamaya Geçiş" adlı kitabımın Haziran ayında Remzi Kitabevi'nden piyasaya çıkmasıyla ülke çapında almış olduğum ilgiyi hala sindirmeye çalışıyorum. Bununla beraber insanların yazdıklarımı hissdebilmelerine şaşırmıyorum. Çünkü herkesin yaşadığı olumlu olumsuz tecrübelerin birçoğunu ben de yaşadım. 25 yaşımdan sonra yeni bir ülkede yeni doğmuş gibi yaşama tekrar başlamak, evlilik, boşanma, ağır bir trafik kazası, ailemden kaybettiğim sevdiklerim (günlük stresleri dahil etmiyorum)... Eh çocukluğumdan beri oturmuş negatif, memnuniyetsiz ve güvensiz yapım da bunların üzerine eklenince, kişinin kendisine yapabileceği ruhsal ve zihinsel baskıyı sizler de tahmin edebilirsiniz. Hepimiz duygusal açıdan kontrolden çıkmanın ne demek olduğunu çok iyi biliyoruz. Sürekli hissettiğimiz kontrolü elden kaybetme korkusu ve suçluluk duygusu ile tüm hoşnutluğa ve imkanlara kapalı bir görüş alanı, en ufak bir sıkıntıya bile toleranssızlık, bitmek bilmeyen negatif iç diyaloğumuz, depresif ruh hali... Yoga sertifikamı almak için gittiğim Ashram'da sürekli düşüncelerimiz, hislerimiz ve vücudumuz arasındaki bağı tanımaya teşvik ediliyorduk. Her şey önce düşüncede başlıyor, sonra bu düşünce vücuda yayılıyor ve vücudun bu düşünceye gösterdiği fiziksel tepkiyle de duygularımız ortaya çıkıyor. Öfke, kıskançlık, endişe, gibi. Bu bağı hissetmeye başladığımda kendimle ilişkimi değiştirmemi sağlayan çok önemli bir şeyi farkettim: Öfke ve şiddetle kendimi ispat etme, dediğimi kabul ettirme ihtiyacım, huzur ihtiyacımdan daha büyük olamazdı. Hayatımı yaşamıyordum, sürekli karşı koyduğum hayat şartlarımı yaşıyordum. Benden farklı düşünen ve bazı şeylerin benim istediğim gibi olmasının tehdit edildiği her şeye tüm benliğimle karşı koyuyordum. Hayatın bana getirdikleri ile başa çıkmaya çalıştığım tarzın artık bana ne kadar zarar verdiğini görmeye başladım ve değişmek için kararımı verdim. Kendimi tanıma prosesine girmem içimdeki potansiyeli keşfetmemi sağladı ve bana sahip olabileceğim en büyük gücü verdi. KENDİNİZ OLABİLİRSİNİZ Bu güç hepimizde var. Kiminde daha yüzeyde, kiminde daha derinlerde sıkışıp, kalmış. Ortaya çıktığı an tüm potansiyelini, kendini olduğun gibi tüm içtenliğinle yaşamaya başlıyorsun. Çoğumuz içimizdeki bu gücün farkında değiliz. İzleyici ve okuyucularımdan aşağıdaki gibi onur verici ve motive edici mektuplar alıyorum: "Sadece yazdıklarınızla bile o kadar rahatladım ki. Umut ışığı doğdu sanki içimde. 'Hadi ne duruyorsun, bir seyler yapma zamanı geldi' dedim kendi kendime. Ama nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Çünkü bu isteğin kaybolmasından korkuyorum ya da kontrolü tamamen otomatik pilota kaptırmaktan. Kitabınızı okuduktan sonra, şu anda direksiyonu ele alır gibi oldum. Bu beni çok mutlu etti. Nefesimi takip etmek çok hoşuma gidiyor. Keşke sizinle tanışabilme imkanım olsaydı ya da burada bir seminer vb. bir şeyiniz olsaydı. Ya da neden Türkiye'de sizin bir okulunuz olmasın? Yoga okulu... Böyle geniş bir bahçesi olan, yemyeşil, basit bir bina ama içinden ışık hüzmeleri çıkan... (Gülmeyin! Bir an kafamdan geçirdim işte) Sizin yönlendiriciliğinizden ve deneyimlerinizden daha fazla nasıl faydalanabilirdim acaba? diye düşündüm de..." İnsanların bana güvenip kendilerini paylaşmaları, nereden başlayacaklarını bilmemeleri ve gerçekten bir arayış içinde olmaları benim de onlara açılmamı sağlıyor. En endişeli, umutsuz ve ağrılı zamanlarımda girmiş olduğum o alçak enerjiden kurtulmanın seçimini, stresi günlük hayata adapte edebilmenin yollarını kitabımda felsefeden uzak, en pratik haliyle göstermeye çalıştım. Temiz Hava ile her hafta sanki karşı karşıya çayımızı içiyormuşuz gibi sohbet ederek, hem kendimi hem sizleri o gün için motive edecek, enerjimizi yükseltebileceğimiz, belki de hayatımızı değiştirecek, kendimize döndürecek, pozitif enerji alıp verebileceğimiz interaktif bir sayfa sunarak sizlere ulaşabilmek istiyorum. Sizlerden aldığım mailler çok önemli, çünkü bugüne kadar derslerimde öz gelişim ile ilgili öğrettiklerimi bana okuduğum kitaplar kadar, öğrencilerim ve okuyucularımdan aldığım tepkiler ve paylaştıklarım da öğretti. Kitabımı yazarken içimdeki enerjiyi ve birikimi kağıda boşaltmıştım. Başlangıç noktam çok netti: Öz benliğimden kopuk, başkalarının doğruları ile bir yaşam sürdürmek ve stresten sağlıksız yollarla kaçmaya çalışmak veya inkar etmek problemlerimi uzun vadede daha da çoğaltıyor. Hayatımın değerli olduğunu sadece bilmek veya söylemek değil, hissetmek istiyorum. Huzura bir şans vermeliyim!
ELVAN DEMİRKAN
|
|
|
|
|
|
|
|
|