|
|
|
|
|
|
Hatay sorununda Mevlevi desteği
Tekke ve zaviyelerin kapatılmasından bir süre sonra Abdülhalim Çelebi, Mustafa Kemal Atatürk'ün de onayını alarak oğlu Mehmed Bakır Çelebi'yi Halep Mevlevihanesi'ne 'postniş' olarak gönderdi. Halep Mevlevihanesi de, bu şekilde Balkanlar, Arap Yarımadası ve Afrika'da bulunan mevlevihanelerin resmi merkezi oldu. Halep'teki mevlevihane, Hatay'ın Türkiye'ye katılımında da büyük pay sahibiydi. Mehmet Bakır Çelebi, Halep'te postta bulunduğu dönemde Hatay'ın anavatana katılması için çok gayret gösterdi. Bu yüzden de Suriye'de hüküm süren Fransız yetkililerinin
tepkisini çekti. Çelebi, daha sonra Suriyeli ve orada bulunan Fransız idareciler tarafından 'Türkiye lehinde casusluk yapmak'la itham edildi. 1937'de bir aile ziyareti için geldiği İstanbul'dan bir daha Suriye'ye geri dönmesine izin verilmedi.
CASUSLUKLA SUÇLANDI Halep'teki Mevlevihane'yi 1944'te 'Türk hükümetine ajanlık' yapıldığı gerekçesiyle Suriye hükümetince kapatıldı. 1945'te Celaleddin B. Çelebi döneminde ise hükümetin başındaki Sadullah Cabiri mevlevihanenin tüm vakıf mallarına el koyarak, Suriye vatandaşlığını kabul etmesi durumunda iade edeceğini söyledi. Bu dönemde Türk hükümeti, Suriye, Fransız ve İngiliz hükümetlerine 9 protesto notosı verdi. Ancak tüm girişimler gnümüze kadar yanıtsız kaldı.
FAHRİ DOKTORLUK VERİLDİ Celaleddin Bakır Çelebi Suriye hükümetinin teklifini kabul etmeyerek Türkiye'ye dönerek İstanbul'a yerleşti. Celaleddin Bakır Çelebi ölüm tarihi olan 13 Nisan 1996'ya kadar Mevlana'nın fikirlerini yuriçi ve yurtdışında anlattı. Türk kültürünü tanıtmakta bir elçi görevi üstlenen Mevlana'nın 21. kuşaktan torunu Celaleddin Bakır Çelebi'ye Selçuk Üniversitesi tarafından "Fahri Doktorluk" unvanı verildi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|