Dünya projektörü
Ülkelerin tanıtımı da bir ürün tanıtımı gibi pazarlama araçlarını kullanarak olabiliyor. "Keşke Roma Tatili gibi uluslararası bir film yapılsa da çok büyük bir kitleye coğrafi güzelliklerimizi, tarihi mirasımızı, insanlarımızın 'dünyada kaybolmaya yüz tutan' gözyaşartıcı sıcaklığını, misafirperverliğini ve üç dinin asırlardır bir arada yaşamasıyla gelişen dostluk ortamını gösterebilsek" diye konuşarak Mehmet Yıldırım'la seneler önce sefaretin bahçesinde yürümüştük. Kimse candan ilgilenmezken o da "Hep Roma Tatili'nin tekrarının Türkiye'de çekilmesini düşünürdüm ben de. Gerçekleşecek noktaya gelirse, sonuna kadar desteklerim" demişti. Şimdi kendi başlattığı "Formula 1", İstanbul Ticaret Odası yeni başkanı Murat Yalçıntaş ve ekibiyle diğer ilgili büyük kuruluşların da desteğiyle, İstanbul veya Türkiye tanıtım rüyamızı gerçekleştirip heyecanlandırdı. Ama en önemlisi Gila Ben Mayor'un da dediği gibi unutulmadan hemen yeni projelerle bir strateji geliştirmek "Bir çıkıp bir yok olan değil, devamlı fark edilmeyi arttıran, cazibe merkezi olan bir ülke olmamız lazım" değil mi? Bir zamanlar kitaplar, filmler, ünlü kliplerinde görüntülerle herkesin dilinde olan Mısır'ı, İspanya'yı veya şu an yükselen, moda olan ülkeleri pazarlayanlardan en iyisiyle anlaşılıp yakaladığımız milyonlarca dolarlık veya avroluk reklamlardan faydalanmak harika olur. Öbür seneye kadar dersek milyonlar, heyecan ve beklentimiz, çabuk unutulan bir dünyada boşa gidiyor.
YENİ PROJELER Bir zamanlar Kanuni Sergisi büyük sükse yapmıştı. Sürdürecek başka şaşırtıcı projeyle devamlılığı sağlanmadığı için dışarıdaki etkisi silindi gitti. Belki Londra'da sergilenen TURKS sergisinin de izi kaybolmadan, çarpıcı işler yapan dünya çapında biriyle anlaşılsa tam da AB sürecinde iyi olmaz mı? Ama konu yalnız Osmanlı olunca bütün krediler geçmiş bir zamana gidiyor sanki. Bizim bugünün dünya çapındaki değerlerimizle şaşırtmamız gerekmez mi? Niye şaşırtmak, diyorum. Çünkü bugünün dünyasında o kadar olağanüstü şeyler yapılıp sunuluyor ki!
ÜLKEMİZ HAKKINDAKİ EZBERİ BOZMAK, FARKEDİLMEK İÇİN NORMAL BEKLENTİDEN FARKLI BİR ŞEY YAPMAK GEREKİYOR.
FARKLI BİR ÜRÜN Sanıyorum etnik ve yöresel özellikler üstünde durmak için onları dünya modası içinde bir yer bulacak şekilde yepyeni, çağdaş ve orijinal bir anlayışla sunmak lazım. Hani vardır ya "BON
POUR L'ORİENT" (Batı standardına göre değil ama Doğu ölçülerine göre oldukça iyi hatta kendinden daha da ayrıştırarak farklı ama eşit olmayan bir görüşe göre 'onlara göre ancak bu kadar olur' demeleri gibi bir şey olarak anlıyorum ben) Batı sırtımızı böyle bir ağabey edasıyla sıvazlamadan onların standartlarında bile şaşırtacak farklı bir ürün sunmalıyız diye düşünüyor insan.
NİTEKİM DÜNYA PROJEKTÖRÜ ZAMAN ZAMAN ÖVGÜLERLE ÜSTÜMÜZE ÇEVRİLİ- YOR. MÜHİM OLAN YAKALANAN FIRSATI BİR STAR YARATMAK İÇİN KULLANIP BEYİN FIRTINASI YAPAN GRUPLARLA DEVAMLILIĞINI SÜRDÜRMEK HERHALDE...
------------------------- UMUTCAN Denize inen suyun içindeki basamaklardaki "balıkcan"lara bir üçüncüsü eklendi pazar günü. Bu da "UMUTCAN". Teyzeoğlu da oynasın diye getirdiler herhalde. Ama bunlar eskisi gibi her gün yoklar. "Tatil bitti" demiştim ama okula da başladılar anlaşılan.
|