kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Reha Muhtar @ SABAH
 

Saddam ve Hitler'in mareşali..

Koyu renk bir takım elbise ve beyaz bir gömlek .. Gömleğin üzerinde kravat yok.. Analistlere göre, kravat takmayarak mahkemeyi protesto ediyor...
Zaten Kürt kökenli Hâkim Rizgar Muhammed'in "Adınız nedir" sorusuna: "Eğer bir Iraklıysanız kim olduğumu biliyorsunuz" dedikten sonra, soruyor:
"Siz kimsiniz?.. Nesiniz? Bunu da ben bilmeliyim..."
Kırlaşmış saçlarıyla mahkeme salonuna elinde bir Kuran-ı Kerim'le giriyor Saddam Hüseyin.
Davranış bilimcilerine göre, "Gücümü dinden alıyorum" demek istiyor mahkeme salonundan tüm dünyaya...
Aslında, tüm dünyadaki Müslümanlar'a sesleniyor Saddam...
Mahkemedeki hesaplaşmayı bir Müslüman-Hıristiyan çatışmasına dönüştürmek istiyor... Dünyadaki Müslüman güçleri ayağa kaldırmayı amaçlıyor...
Saddam'ın durumu ve Amerika'nın Irak'a girmesiyle ilgili çok şey söylenebilir...
Orada ne işi olduğundan, Saddam'ın bir dönem Washington'ın en büyük müttefiklerinden biri olduğuna kadar...
Keza, Irak topraklarında bulunduğu söylenen füzelerin halen ortaya çıkmamış olmasından, mahkemenin, doğal yargıç ilkesine uygun olmadığına kadar...
Ama bir şey söylenemez...
Bu hesaplaşma bir elde Kuranı Kerim'in bulunduğu, bir Müslüman-Hıristiyan çatışması değildir..
Ne Irak'ı yönetirken, Saddam İslam'ı ön plana çıkartan bir liderdi, ne de, ondan çok daha Müslüman olan Arap devletleri Amerika ile bu duruma düştüler..
Gerçek, Saddam Hüseyin'in bir gün bir yerde, Washington'da birilerinin sabrını taşırdığıdır..
Washington'da düğmelere bastıran, Saddam'ın elinde tuttuğu Kuran değildir...
Onun için dünya Müslümanlarını harekete geçiremez.. Ama, değişik coğrafyalarda destek verdiği terör örgütlerini kımıldatabilir..
Amacı da odur.. Mahkemede çok kısa konuşuyor Saddam Hüseyin... Ancak o konuşması sırasında ellerini bir silahı doğrultmuşcasına hareket ettiriyor...
Davranışbilimcilere göre, elini silah tutar gibi hareket ettirmesi, Saddam Hüseyin'in mahkemeyi tehdit ettiğini gösteriyor...
Analistler, "Eğer korksaydı" diyorlar, "O zaman elini zaman zaman yüzüne götürürdü...
"Oysa Saddam, elini tabanca tutar gibi öne doğru savurarak konuşuyor, kendine güveni yerinde ve mahkemeyi tehdit etmekte ." Koyu takım elbise, kravatsız beyaz gömlek... Elde Kuran ve tehditkârvari bir konuşma tarzı ...
Kendisine "kimsiniz" diye soran mahkeme başkanına, "Beni tanıyorsunuz, siz kimsiniz" diyen bir tavır..
Hitler'in mareşali Hermann Goering'in Nurnberg Mahkemesi'ndeki tavrı gözümün önüne geliyor...
Santim, taviz vermeyen... Zaman zaman mahkemeyle alay eden, küstahlaşan hareketleri...
Yahudi toplama kamplarında yapılan kitle halindeki ölümler, cesetler, hatta kemikler gösterildiğinde bile, milim kıpırdamayan bir vücudun dili .. Saddam Hüseyin Bağdat mahkemesinde, bir Hermann Goering rolü mü oynuyor?..
Tavır ve davranışlar onu gösteriyor...
Goering, mahkeme sonunda ölüm cezasına çarptırılmıştı...
Asılacağı gün, gardiyanı olan Alman erin içindeki Alman ırkçılığını ortaya çıkarmış ve faşizan söylemleriyle onu ikna ederek kendisine
hayran bırakmıştı...
O Alman erinden özel çantasındaki zehri istetip, hücresine getirtti ...
Ve zehri içip intihar etti ... Onu yargılayanlar, onu asamadılar ... O zevki onlara vermedi...
İntikamını öyle aldı... Tarih kitaplarına göre, Goering kendisini dev aynasında gören bir liderdi...
Şöhretine ve iktidardaki gücüne çok güveniyordu... Almanya'nın savaşı kazanacağına kesinlikle inanmıştı ...
Goering için yazılanlar böyle... Bunlar, Bağdat'ta 60 yıl sonra yargılanan bir adamı andırıyor mu acaba?..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Milyarderler gecesi...   / 18-10-2005
 Söylememiş miydim?   / 17-10-2005
 'Eski karısını elleriyle evlendirdi...'   / 16-10-2005
 Anneleri, kadınları kızları arasındaki erkekler..   / 15-10-2005
 Allah korudu!   / 14-10-2005
 İtiraf ediyorum: Ben Orhan Pamuk'un!..   / 14-10-2005
 Bu sözler Kültür Bakanı'na yakışmaz!..   / 13-10-2005
 Ergun Gürsoy'un konuşma kodları   / 12-10-2005
 Ayağa getirtilen Sakal-ı Şerif..   / 11-10-2005
 Konu aşk olunca, tecrübe bir işe yaramıyor...   / 09-10-2005
REHA MUHTAR
Saddam ve Hitler'in mareşali..
Koyu renk bir...
EMRE AKÖZ
'Ağzına biber sürerim'
Son haberler şu soruyu gündeme...
MEHMET BARLAS
Merak edilen Saddam'ın değil ABD'nin ve Irak'ın...
SAVAŞ AY
"Tabancalı ötenazi", iki adet boş kovan ve dolu...
HINCAL ULUÇ
Sporun güzelliklerini yaşamak..
Sporun güzelliklerini...
BAYRAKTAR BAYRAKLI
Bilen ve düşünen akıl sahiplerinin götüreceği yer...
Kaydı ama düşmedi
Kaydı ama düşmedi
Şampiyonlar Ligi 3.maçında Schalke'yi ağırlayan F.Bahçe, Luciano'nun...
Zoru başardı
Zoru başardı
İlk yarının sonunda kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonu bozuk...
Beğenmeyen gitsin kendine parti kursun
Baykal Sabah'a konuştu: AB ve kürt düşmanı değilim. Aptesimden şüphem...
Muhalefetin dayanılmaz hafifliği bizde olmayacak
Anavatan, TBMM'deki ilk grup toplantısını, 81 ilden gelen yaklaşık 4...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu