|
|
Engeller nasıl aşıldı?
AB Genel İşler Konseyi'nin dün akşam yerel saatle 17.00'de başlayan toplantıları, Lüksemburg ile Ankara arasında son iki günde yoğun bir telefon diplomasisi trafiğine sahne oldu..
Müzakere Çerçeve Belgesi'nde, tam üyeliğe alternatif olarak Türkiye'ye ''imtiyazlı ortaklık'' önerilmesinde ısrar eden Viyana'nın ikna edilememesi, Lüksemburg toplantılarında ciddi bir sorun yarattı. AB dönem başkanı İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw'un AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn ile birlikte Avusturya'yı tutumunu değiştirmesi yönündeki çabaları uzun süre etkili olmadı. Ankara'nın, imtiyazlı ortaklığı çağrıştıran ifadeyi kesinlikle kabul etmeyeceğini belirtmesi ve diğer üye ülkelerin de Türkiye'yi desteklemesi
sonucu yalnız kalan Avusturya, tutumunu öğle saatlerinde değiştirmeye başladı. Avusturya engelinden sonra Türkiye, ilk metinde 5. madde olarak geçen, sonraki halinde 7. maddede yer alan ifadelere itiraz etti ve bu maddenin yorumlanmasına ilişkin AB Konseyi'nden güvence istedi. ''AB üyesi bir ülkenin herhangi bir uluslararası kuruluşa üyelik talebi durumunda Türkiye'nin veto hakkını kullanmaması'' mesajını veren bu maddenin kendi haklarını kısıtlamamasını isteyen Ankara, AB'den kesin garanti istedi. Dönem başkanı İngiltere, bu maddenin Türkiye aleyhine yorumlanmayacağının garantisini veren bir mektup yayımlamayı teklif etti. Türkiye buna, ileride hukuki sorun yaratacağı ve yeteri kadar bağlayıcı olmayacağı gerekçesiyle karşı çıktı. Uzun müzakerelerden sonra ve Kıbrıs Rum kesiminin de ikna edilmesi sonucu, ''dönem başkanı İngiltere, AB Konseyi'nin de onayıyla'' ifadesiyle, yorumlama konusunda Türkiye'ye güvence veren bölümün müktesabat içinde yer alması görüşü benimsendi.
RUM KESİMİNİ VETO HAKKI
Türk diplomatik kaynakları, Rum kesiminin itirazlarına rağmen bu konuda uzlaşı sağlanmasının, zorluklarla elde edilen önemli bir kazanım olduğuna dikkati çektiler. Bu sorunun sadece AB Dönem Başkanlığı açıklamasıyla çözümlenmesi durumunda, bunun zayıf kalacağını ve Ankara'yı tatmin etmeyeceğini belirten kaynaklar, 25 üyeli AB Konseyi'nin onayını alan son uzlaşı çerçevesinde Türkiye'nin gerek NATO, gerekse diğer tüm teşkilatlarda başka bir ülkenin üyeliğini veto etme hakkını koruduğunu vurguladılar. Kaynaklar, son uzlaşının Türkiye'nin bağımsız karar alma hakkını garanti altına aldığını ve bunun AB Müktesebatı'nın bir parçası olduğunu belirttiler.
|