|
|
Müzakereler resmen başladı
Türkiye-AB tam üyelik müzakereleri resmen başladı..
Müzakereler, Lüksemburg'da Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, AB Dönem Başkanı İngiltere'nin Dışişleri Bakanı Jack Straw, AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn ve AB üyesi ülkeler dışişleri bakanlarının katılımıyla düzenlenen hükümetlerarası konferansla resmen başlamış oldu. Konferansta Straw, Rehn ve Gül'ün birer konuşma yapmaları öngörülüyor.
Avrupa Birliği dönem başkanı İngiltere'nin Dışişleri Bakanı Jack Straw, ''Türkiye'nin kararlılığına ve taahhütlerine
inandıklarını'' belirterek, ''Üyelik sürecinde çabalarınızı destekleyeceğiz'' dedi. Straw, Türkiye-AB tam üyelik müzakerelerinin başlaması dolayısıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmada, AB müktesebatının zamanında ve etkili bir biçimde yerine getirilmesi, idari ve yargı kapasitesinin gerekli seviyeye çıkarılmasının tam üyelik için şart olduğunu belirtti. Straw, ''Müktesebatın, AB'nin kurulmasına yol açan hedef ve ilkeleri temel aldığını ve bunların bütün ülkeler tarafından paylaşıldığını'' söyledi.
Jack Straw, katılım ortaklığı ve müktesebatın yerine getirilmesi konusunun, ortaklık konseyi kurumlarının sorumluluğunda olduğunu belirtti ve diğer aday ülkelerde olduğu gibi taahhütlerin izlenmesinin AB kararlarında önemli rol oynayacağını ifade etti.
TÜRKİYE'DEN BEKLENTİLER
Türkiye'ye tam üyelik öncesi stratejiyi ve reformları etkili bir biçimde uygulaması çağrısında bulunan Straw, özellikle yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi, dini özgürlükler, ifade ve örgütlenme hakkı, kültürel haklar, temel özgürlükler, Güneydoğu Anadolu'daki durum ve Avrupa'daki uygulamaya uygun olarak sivil-ordu ilişkilerinin birbirlerinden ayrılmasının AB'nin önem verdiği konular arasında olduğunu belirtti. İngiliz Bakan, Türkiye'nin barış ve istikrara yönelik taahhüdü çerçevesinde, süregelen ikili sorunlarının çözümü de içinde olmak üzere komşularla iyi ilişkiler içinde bulunması çağrısında bulunarak, bunun bölgesel işbirliği ve istikrara katkıda bulunacağını söyledi. Müzakerelerin Avrupa Antlaşması'nın 49. maddesini temel alarak açıldığını kaydeden Straw, müzakerelerin bütün üye ülkelerin katılımıyla hükümetlerarası konferansta devam edeceğini hatırlattı. İngiliz Bakan, ''müzakereler sırasında sivil toplumu da içine alan yoğun siyasi ve kültürel diyaloga önem verileceğini'' belirtti ve ''bu diyalogun iki tarafta karşılıklı anlayışın gelişmesine katkıda bulunacağını'' ifade etti.
GÜL LÜKSEMBURG'A ULAŞTI
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ile Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, AB ile tam üyelik müzakerelerinin başlatılacağı törene katılmak üzere Lüksemburg'a geldi.
Gül ve Babacan, Türkiye ile AB arasında müzakereleri resmen başlatacak olan hükümetlerarası konferansta Türkiye'yi temsil edecekler.
Konferansta, AB Dönem Başkanı İngiltere'nin Dışişleri Bakanı Jack Straw, AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn ve Dışişleri Bakanı Gül'ün birer konuşma yapması öngörülüyor.
Gül ve Babacan, gelişlerinde AB Genel İşler Konseyi toplantısının düzenlendiği binanın kapısında AB'nin Ortak Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana, Straw, Rehn ve kalabalık bir gazeteci grubu tarafından karşılandı.
"TÜRKİYE YENİ BİR DÖNEME ADIM ATTI"
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, AB ile müzakerelerin başlamasıyla birlikte Türkiye'nin yeni bir döneme adım attığını söyledi.
Gül, AB ile tam üyelik müzakerelerine başlanacağı hükümetlerarası konferansa katılmak üzere Lüksemburg'a giderken Esenboğa havaalanında yaptığı açıklamada, Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin tarihinin çok eskilere dayandığını, Türkiye'nin 40 yılı aşkın süredir yüzünü Avrupa'ya çevirdiğini kaydetti.
Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin tarihine bakıldığında çok sayıda iniş ve çıkışlı dönem görüleceğini ifade eden Gül, ''Şu anda çok tarihi bir noktaya gelindi, bu da AB ile müzakerelerin başlaması noktasıdır'' diye konuştu.
Müzakerelerin bu gece yapılacak hükümetlerarası konferans ile başlayacağını kaydeden Gül, Lüksemburg'daki törende sırasıyla AB dönem başkanı İngiltere'nin Dışişleri Bakanı Jack Straw, AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Ollie Rehn ve kendisinin birer konuşma yapacaklarını kaydetti.
Gül, bu konuşmaların kısa olacağını belirtti. ''Türkiye'nin müzakerelere başlaması tarihi bir olay'' diyen Gül, müzakerelere başlayan bir ülkenin ''statüsünün ve algılanmasının'' değiştiğine dikkati çekerek, Türkiye'nin bu noktaya gelmesinde çok sayıda hükümet ve liderin katkısının bulunduğunu kaydetti.
Gül, son dönemde çok yoğun müzakereler yapıldığını, müzakerelerin bu sabah 04.00'e kadar sürdüğünü, bugün de kaldığı yerden devam ettiğini hatırlatarak, ''Sonunda bir uzlaşma var, bunun detaylarına şu anda girmek istemiyorum, ama Türkiye yeni bir döneme adım atmaktadır, halkımız ve milletimiz için hayırlı olmasını temenni ederim'' dedi. Türkiye'nin AB'ye giren diğer ülkelerden farklı konumu ve niteliği bulunduğunu, Türkiye'nin AB'ye aday tek Müslüman ülke olduğunu belirten Gül, şöyle devam etti:
''Büyük nüfusu, tarihi ve Türk cumhuriyetlerinden Müslüman ülkelere kadar yaygın ilişkileriyle Türkiye AB içine girince, bu çevreler de kendisini bir şekilde AB içinde temsil ediliyor görecektir. Türkiye'nin AB'ye katkısı büyük olacaktır, stratejik önemi vardır.''
Türkiye'nin bu konumu ve stratejik önemi nedeniyle BM yetkilileri, ABD Dışişleri Bakanı, Arap Birliği ve birçok kişi ve kurumun açıklamalarda bulunduğunu ifade eden Gül, Arap Birliği'nin AB'ye Türkiye'ye haksızlık yapılmaması yönündeki çağrısını hatırlattı. Gül, 17 Aralık zirvesinde alınan kararlarda AB'yi yöneten tüm liderlerin imzasının bulunduğunu da belirtti ve ''Müzakereler başladıktan sonra da bütün dünya bundan kazançlı çıkacak'' diye konuştu.
''TAM ÜYELİK PERSPEKTİFİ AÇIK ŞEKİLDE ORTADA''
Gül, bir soru üzerine şunları söyledi: ''Tam üyelik perspektifi çok açık bir şekilde ortadadır, herhangi bir alternatif yoktur, nitelikli üyelik söz konusu değildir. Türkiye başarılı olursa müzakere süreci içinde AB'nin kriterlerini Türkiye'de uygulamaya başlayacaktır ve neticede bunlar da başarılı olunca tam üyelik gelecektir. Tam üyelik olurken, Türkiye ve AB her iki tarafı da bağlayıcı metne o zaman imza atacaklardır. Çerçeve belgesi bizim pozisyonumuz olacaktır, bizi bağlayacaktır, müzakere süreci neticesinde katılım ortaklığı belgesi ortaya çıkacak ve müşterek imzalar atılacak, herkesi bağlayan o olacak.'' Bakan Gül, son gelişmelere dair Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i, kendisinin de CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı arayarak bilgi verdiğini açıkladı. Gül, bazı tenkitler olabileceğini, ancak bunların demokrasinin doğal gerçekleri olduğunu kaydetti.
Gül, ''Lüksemburg'a başı dik gidip gitmediğinin'' sorulması üzerine, ''Şüphesiz başımız dik gidiyoruz'' dedi. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile birlikte Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan da Lüksemburg'a gitti.
AB DIŞİŞLERİ BAKANLARI, MÜZAKERE ÇERÇEVE METNİ'Nİ RESMEN ONAYLADI
AB Dönem Başkanı İngiltere'nin Dışişleri Bakanı Jack Straw'ın çağrısı üzerine tekrar toplantıya giren AB Dışişleri Bakanları, Türkiye'nin de onay vermesinin ardından, Müzakere Çerçeve Metni'ni resmen onayladı.
AB Dönem Başkanı İngiltere'nin sözcüsü, Avusturya'nın itirazları nedeniyle uzun süren görüşmelerin sonunda üzerinde uzlaşmaya varılan ve Türkiye'nin de onayladığı Müzakere Çerçeve Metni'nin AB Dışişleri Bakanları tarafından resmen onaylandığını açıkladı.
İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw, Avusturya'nın tam üyeliğe alternatif bir seçenek sunulması isteğini geri çektikten sonra üzerinde uzlaşmaya varılan metnin Türkiye tarafından da onaylanmasının ardından, AB Dışişleri Bakanları'nı tekrar toplantıya çağırmıştı.
WESTMACOTT: MÜZAKERELER GEÇ DE OLSA BU GECE AÇILACAK
İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Peter Westmacott, Türkiye ile AB arasında müzakerelerin ''geç saatlerde de olsa'' bugün açılacağını söyledi.
Westmacott, AK Parti Genel Merkezi'nden ayrılırken yaptığı açıklamada, uzun süredir beklenen anlaşmayı sağlamaktan ötürü memnun olduklarını belirtti.
Anlaşmanın Genel İşler Konseyi'nde de onaylanması gerektiğini hatırlatan Büyükelçi Westmacott, ''Sayın Bakan (Dışişleri Bakanı Abdullah Gül) da Lüksemburg'a gidiyor, bu akşam geç saatlerde de olsa müzakereleri açmış olacağız'' diye konuştu.
DİOGO: AB'NİN MÜZAKERELERİ BAŞLATMA KARARI BİN LADİN'İN HOŞUNA GİTMEYECEK
Portekiz Dışişleri Bakanı Diogo Freitas do Amaral, AB'nin Türkiye ile müzakereleri başlatma kararı almasının, El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in hoşuna gitmeyeceğini söyledi. Portekizli Bakan, basına yaptığı açıklamada, ''Türkiye ile müzakereleri başlatma kararının, tüm İslam dünyasında etkileri olacağını'' ifade etti. Diogo Freitas do Amaral, ''Bu, ABD'nin hoşuna gidecek, Bin Ladin'in hoşuna gitmeyecek'' dedi.
DÜNYA BANKASI: TÜRKİYE VE AB İÇİN TARİHİ BİR AN
Dünya Bankası, Türkiye'nin AB üyeliği için müzakere çerçeve belgesi üzerinde anlaşmaya varılmasını ''alkışladığını'', üyelik yolunda Türkiye'ye destek vermeye hazırlandığını bildirdi.
Dünya Bankası'ndan yapılan açıklamada, ''Türkiye'nin bugün Avrupa köprüsünden karşıya geçerek tarihinin en önemli günlerinden birini yaşadığı'' belirtildi.
Üyelik müzakerelerine başlanmasını ''Türkiye ve AB için tarihi bir an'' olarak nitelendiren banka, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: ''Müzakereler uzun sürecek bir çok zor konuyu kapsayacak. Buna karşın yaratacağı sonuçlar itibariyle Türkiye'ye, AB'ye ve dünyanın kalan kısmına büyük faydalar sağlayacak. Çerçeve belgesinin onaylanmasını alkışlıyor, üyelik yolunda Türkiye ve AB'yi desteklemeye hazırlanıyoruz.''
|