| |
|
|
600 yıllık kafa
Önceki akşam hayatımda belki de ilk kez Fenerbahçe'nin kazanmasını istedim. Bunu söylemek çok güç belki ama Fenerbahçe golleri attıkça sevindim, fark olsun diye dua ettim. Bunun bir tek nedeni vardı, PSV bir Avrupa takımıydı ve onlara karşı bir "Türk takımı" zafer kazanmalıydı. Beni durduk yerde, 90 dakikalığına da olsa "Fenerbahçeli" yapan ise Avrupalıların benim ülkeme, benim insanlarıma karşı takındığı tavırdı. Yıllardan beri Türkiye'nin Avrupa ile bütünleşmesini savunan, AB'ye inanan ben, spor gibi siyasetten uzak bir konuda "rövanşist" duygularla, sadece ve sadece Avrupa'yı temsil ettiği için PSV'nin yenilmesini istedim. Hem de Fenerbahçe'ye.. Avrupalı "sözde" dostlarımız bilmem Türk insanındaki bu "duygu değişiminin" farkında mı? Papa Innocente'den kalma 500 yıllık "karşıtlık" hatta daha da ötesi "kinle" Türkiye'ye kapıları kapatmanın, 200 yıldır Avrupalılaşma sevdasındaki bir milleti nasıl "etkilediğini" acaba görebiliyorlar mı? Dünyadaki yegâne "Batılı, demokratik, laik" ve bunlara rağmen "Müslüman" bir ülkeye "kin" nedeniyle kapıları kapatmanın, "evrensel uygarlığın" gelişimine ve "kültürel farklılıkların" armoni içinde birleşmesine nasıl bir darbe vuracağını anlayabiliyorlar mı? Hiç zannetmiyorum.. Avrupa Birliği fikri, bundan 600 yıl kadar önce, "Müslüman Türkler" e karşı, Haçlı Birliği olarak ortaya atılmıştı. Avrupalı kafalara, 600 yıl hiçbir şey katmamış. Bilimde, teknikte, sanayide, üretimde çok değişmişler. Ama kültürel olarak kafa aynı kafa. Tam yarım bin yıllık..
|