|
|
Prof. Dr. Bardakoğlu: "İslam dini teröre izin vermez"
Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Bardakoğlu, ''1. Hatay Medeniyetler Buluşması''nın dini sempozyum olmadığını, düşünce ve kültür platformu olduğunu söyledi.
Bardakoğlu, ''1. Hatay Medeniyetler Buluşması'' etkinlikleri kapsamında düzenlenen ''Dinlerin Medeniyetlere Katkıları'' konulu panelde, düzenlenen etkinliğin dini sempozyum olmadığını belirterek, ''Bir düşünce ve kültür platformudur. Bu platform, karışı, kardeşliği ve hoşgörüyü güçlendirsin istiyoruz'' dedi.
''Barış, sevgi ve dostluk içerisinde yaşanmasında elbette
dinlerin, inançların önemli katkısının olması lazım'' diyen Bardakoğlu, şunları kaydetti: ''İslam dininin özünde sevgi, kardeşlik, hoşgörü ve barış vardır. İslam dini asla teröre izin vermez. Türkiye'den, dünyaya barış mesajlarının verildiği burada çeşitli dinlere mensup kişilerin nasıl dostça, kardeşçe ve hoşgörü içinde yaşadığını bütün dünyanın bilmesi açısından etkinliği önemli sayıyorum.''
Türkiye Musevileri Hahambaşı İzak Haleva da, bugün dünyada her yıl 6 milyon çocuğun kötü beslenme nedeniyle henüz 5 yaşına basmadan can verdiğini, Afrika'da neredeyse nüfusun yarısının temel besin maddelerine ulaşma imkanlarından tamamen yoksun olduğunu söyledi.
Hergün AIDS nedeniyle 6 bin kişinin öldüğünü, 8 bini aşkın insanın da ölümcül hastalıklara yakalandığını belirten Haleva, ''Bu yetmiyormuş gibi eşcinsellik giderek yaygınlaşmakta, hatta eşcinsel evliliklere belli bir meşruiyet de kazandırılmaya çalışılmaktadır'' dedi.
Hırsızlık, gasp, soygun, ırza geçme ve daha pek çok suç türü ve ahlaksızlığın alıp başını gittiğini ifade eden Haleva, şöyle konuştu: ''Bugün dünyada temel eğitim almamış 114 milyon çocuk, okuma yazma bilmeyen yaklaşık 600 milyon kadın var. Dikkatinizi çekerim: neredeyse dünya nüfusunun yüzde 10'u bu sayı. Uyuşturucu maddeler arzı kendine yeni pazarlar arama adına daha ilköğretim çağını yaşayan çocuklarımız arasından kendine körpe müşteriler arayışına girişti de ötesine geçti.
E peki medeniyetler ne yapıyor bu arada? Medeniyetler askeri harcamalar için her saat başı 100 milyon doları tanka, topa, tüfeğe vemermiye harcıyor. Bu senede 1 trilyon doları aşkın bir meblağ demektir. Bu parayla kaç okul, kaç hastane, kaç yuva açılır hiç düşünüyor muyuz ki? Bu parayla, sadece bir yıllık askeri harcamalara ayrılan bu parayla kaç yıl kaç çocuğun açlıktan ölmesi, bakımsızlıktan hastalanması önlenebilir hiç düşünüyor muyuz ki? Niye düşünelim ki? Bizler medeni insanlarız. Medeniyetten nasibimizi almışız aklımızca. Eğer medeniyet dedikleri buysa, ben bu medeni olmaktan çoktan vazgeçtim. Hani benim gibi birinin ömrünü toplumuna umut aşılamak, dindaşlarını ve insanları cesaretlendirmekle geçen birinin ağzına yakıştıramayacağını çok iyi biliyorum ama yine de söylemeden edemeyeceğim; (Olmaz olsun böyle medeniyet) Bu mu yüce yaratanın bizden beklediği, bizden istediği bize buyurduğu? Yazık, çok, hem de pek çok yazık...Medeniyetler intihar ediyor, gümbür gümbür yıkılıyor. Ve eğer dinler medeniyetlerin bu intiharını önleme adına hemen ve derhal harekete geçmeyecekse, çözüm önerileri üretmeyecekse, en canhıraş feryatlarla tehlikeye işaret etmeyecekse, hiç temenni etmem ama, korkarım bugüne kadar alınan mesafelerin tümü heba olacaktır.''
(AA)
|