|
|
|
|
|
|
FT: Türkiye müzakerelere yakın
İngiliz The Financial Times (FT) gazetesi Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye'nin 3 Ekim'de müzakerelere başlamasına yönelik dün önemli bir adım attığını yazdı.
AB üyesi ülkeleri daimi temsilcileri Türkiye'ye karşı Kıbrıs deklarasyonu yayınlamıştı. Gazete, AB'nin genişlemesine karşı olan şüpheler ve Fransa, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi ve Avusturya'nın itirazları nedeniyle Ankara'nın 3 Ekim'de müzakerelere başlayıp başlayamayacağı konusunda soru işaretleri doğduğuna yer verdi.
Gazeteye konuşan Fransız bir yetkili, "Bu büyük bir hamle. Herkes, müzakerelerin 3 Ekim'de başlayacağı emin." dedi. İngiltere Başbakanı Tony Blair, AB dönem başkanlığını aldığı zaman Türkiye'nin üyelik müzakerelerine başlamasını
başkanlığı döneminin önemli amaçlarından biri olarak saymıştı. FT'ye konuşan İngiliz bir yetkili, "Çok yaklaştık. Önemli bir engelin üstesinden geldik." dedi.
REUTERS: "ORTADOĞU TÜRKİYE'NİN AB'YE GİRMESİNİ DESTEKLİYOR"
Uzun yıllar Avrupa Birliği'ne girme mücadelesi veren Türkiye'nin Arap ve müslüman komşularıyla ilişkileri bu yüzden zaman zaman gerilese de Türkiye'nin bu mücadelesinde başarılı olması komşu devletlerin de takdirini toplayacak.
Reuters'ın bu konuda Türkiye'nin konumuyla ilgili yaptığı bir haber analizde, birçok İslam ülkesinin bir "Hrıstiyan Klubü" olarak gördüğü AB'ye 72 milyonluk nüfusunun çoğunluğu müslüman olan Türkiye'nin kabul edilmesinin bu imajı hafifleteceği görüşü ifade edildi. Türkiye'nin AB serüveninin Ortadoğu ülkeleriyle olan ilişkilerini nasıl etkilediğinin analiz edildiği haberde, Mısır Dış İlişkiler Konseyi Başkanı Abdul Rauf El Reedy'nin "Türkiye'nin AB'ye kabul edilmesi Arap dünyasına müslüman bir ülkenin aynı zamanda Avrupa'nın da bir parçası olabileceği mesajını verecektir" dediği aktarıldı. Arap dünyasının Türkiye'nin 3 Ekim'de başlayacak AB müzakerelerini dikkatle takip etmesi gerektiğini belirten El Reedy'nin, Türkiye'nin bir dönüşüm içinde olduğunu ve Arap dünyası tarafından yakından izlenmesi gereken modernleşme politikalarını uyguladığını söylediği aktarıldı.
Analizde ayrıca, ABD ve Türkiye'nin AB üyeliğini destekleyen Avrupa ülkelerinin, Türkiye'yi bir Avrupa ülkesinden çok Ortadoğu ve Asya ülkesi olarak görenlere karşı bölgedeki istikrar ve güvenlik argümanını savunduğuna dikkat çekildi. Haberde, bu konuda görüşlerini belirten Türkiye'nin Londra Büyükelçisi Akın Alptuna'nın "Türkiye'nin üyeliği Avrupa'da yaşayan 20 milyon müslümana iyi bir mesaj vererek, onların entegrasyonuna ve AB üyesi ülkelerin Ortadoğu ülkelerine daha pozitif yaklaşmalarına yardımcı olacak" dediği bildirildi.
-Arap ülkeleriyle uzun süredir gergin olan ilişkiler düzelmeye başladı
Türkiye'nin imparatorluk geçmişinden sonra, laikleşme sürecine hız vermesi ve Soğuk Savaş döneminde ABD ile yakınlaşmasının Arap dünyasıyla ilişkilerini karmaşıklaştırdığı savunulan haberde, son dönemde İsrail'le gelişen ilişkilerin de Arap dünyasında şüphe uyandırdığı belirtildi. Bu gelişmelerin ardından muhafazakar bir hükümetin başa gelmesi ve Irak'ın işgali sürecinde gündeme gelen 1 Mart tezkeresinin mecliste reddedilmesinin bu şüpheleri bir nebze azalttığı ifade edilirken, Türkiye ile ilişkileri gergin olan İran ve Suriye'nin bile Türkiye'nin AB üyeliğini desteklediği çünkü AB'ye ABD'den daha az düşmanca baktıkları vurgulandı.
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hamit Rıza Asefi'nin "İran, Türkiye'nin AB üyeliğini problem etmiyor, onlar adına mutlu oluruz. Türk milleti bunu istiyor, biz de bundan memnuniyet duyarız" sözlerine yer verilen haberin devamında, Irak ve Türkiye gibi önemli oranda Kürt nüfusu barındıran İran ve Suriye'nin, Türkiye'nin AB'ye girmesiyle Kürt nüfusun millyetçi taleplerinin azaltılacağı görüşünü benimsediği aktarıldı. Haberde ayrıca, Türkiye'deki Kürt nüfusun AB'ye girme yükümlülükleri çerçevesinde önemli haklar kazandıkları ancak uygulamaların yeterli düzeyde olmadığı ifade edilirken, 10 yıl süreceği tahmin edilen üyelik müzakereleri boyunca Türkiye'nin dikkatle takip edileceği belirtildi. Bu konuda görüşlerine başvurulan AB Dış İlişkiler Başkanı Javier Solana'nın sözcüsü Cristina Gallach'ın, "Türkiye'deki siyasi, ekonomik ve insan hakları uygulamaları sürekli bir gözetime tabi tutulacak" dediği kaydedildi.
-Ilımlı İslami gruplar Türkiye'nin AB üyeliğine olumlu bakıyor
İstanbul'da 2003 yılında yaşanan El Kaide bağlantılı bombalı saldırılarının hedefi olan NATO üyesi Türkiye'nin teröristlerin hedefi olmaya devam edebileceğine dikkat çekilen haberde ılımlı İslami gruplardan "İhvan-ı Müslimin"in de Türkiye'nin AB üyeliğine bakışına yer verildi. Haberde İhvan-ı Müslimin'in Türkiye'nin kimliğini riske attığı fikrini doğru bulmadığı ve Türkiye'nin üyeliğinin AB ile Arap ve müslüman dünyası arasındaki ilişkilere olumlu yansıyacağını düşündüğü belirtildi. Örgütün Başkan Yardımcısı Muhammet Habib'in sözlerine yer verilen haberde, Habib'in "Türkiye Avrupa'daki müslümanların avukatı rolünü üstlenebilir mi?" sorusuna bunun Avrupa'nın ABD kontrolünden kurtulup kurtulmamasına bağlı olduğunu söylediği kaydedildi.
Haberin son bölümünde ise İsrail ve Batı yanlısı Arap hükümetlerinin, Türkiye'nin AB üyeliğinin aşırı milliyetçi ve İslami akımları dizginleyebileceğine inandıkları görüşü vurgulanırken, İsralli analist Yossi Mekelberg'in "AB'ye üyelik Türkiye'yi daha demokratik ve şeffaf hale getirir. Türkiye'yi aşırı akımların etkisine girmekten kurtarır. Türkiye ile iyi ilişkilerimiz var. Türkiye'nin AB'ye üyeliği İsrail için de iyi olur" yorumlarına yer verildi.
(CHA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|